Ben vardım hep
Siz yokken de vardım
Hep vardım ben
Şehirler kurulmazdan önce
Telefon kulübesiydim
Cep aynasıydım cam daha bulunmamışken
Nedense yüzeysel yaşıyorken
En anlamlı kavgalarımı bile
Bilmiyorum hangi hakla
Başkaldırının çocukluğuna indim
En akıllısıydım delilerin
Karanlığa fener tutan bir bekçi
Tüfekçiydim yenilmezler ordusunda
Savaş meydanlarında
Top atsalar yıkılmaz bir devdim
Varlığım silinmek üzereyken
Yoklama defterlerinden
Ta ötelerden adımı tamlamaya
Geldi oylumlu bir yağmur
Kendim dahil
Dünyalarcasına nefret ederken her şeyden
Giderayak
Hiç değilse suyu sevdim.
Başkaca,
Üstelik sarhoş bile değilken
Yıldıztepe sırtlarında
Neredeyse aklımı tümden yitiriyorken
Az kullanılmış göğü sattılar bana
Sevinçten delirdi gönlümün çilekeş mavnaları
Parladı renkleri solgun elbiselerimin
Taparmışçasına sözümü dinledi herkes
Şuursuzca kollarımda büyüdü travmalar
Fikirlerimin odaları değerleniverdi birden
Artık her yerin en zengini bendim