Ana Sayfa Litera sefil köpeğin gevelediği (şiir)

sefil köpeğin gevelediği (şiir)

sefil köpeğin gevelediği (şiir)

I.

Ah, kabuklar. Çekiç seslerinden kulaklarımda kalın bir vurgun. Gözlerim kendini imhaya meyilli, görmekten feragat etmeye… Hatıralar, tekrarlar kendini.

 

II.

Soluğuyla etine bağlanan, içine uzak bir ülke nefesim. Kentlerin büyük bulvarlarında, su mazgallarının dumanları arasındaki kayıp köpekler gibiyim.

 

III.

Bir zamanlar evcilken sokağa atılmış, yeni sahibi evde değilken alıştığı sokaklara kaçıp, ne sokağa ne de eve ait olabilen sefil bir köpek.

 

IV.

Uzağa baktığımda ağaçların ufkun berisinde olduğunu görürüm. Dağların doruklarında ışıyan güneşi ağzıma alabilirim. Gece olduğundaysa güneşten ısırdığım parçayla yolumu aydınlatır ağzımı her açtığımda pusuya yatmış baykuşları görebilirim.

 

V.

Karanlığın aklıma kanat taktığını bilirim. Çaldığım ışık demetini ağır ağır yitiririm. Aklım etime yapışmış leş kuyusu.

 

VI.

Kelimeleri paspasın altına süpürdüm. Kuru ve tatsız yanık bir kurabiye gibi geveliyorum cümlemi… Dilimin altında birbirine küskün ıslak yapışkan harfler… Kıvrımlarından ve kuyruklarından tutunuyorlar dilimin çukuruna.

 

VII.

Çaresizlik sadece duyguların ve zihnin tıkanmasıyla değil kelimelerin de onları taşıyamayacak kadar pavsımış olmasında…

 

VIII.

Anlam, ona inanmayan bir ağzın içinde yapışıp kaldı. Tinsel bir sondajla arınmayı bekliyor.

 

 

ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU

Pınar Nurhan, farklı yazın türlerini harmanlamayı, ara bölgeler, Araflar inşa etmeyi seven bir şair/yazar. Bu sevgisinin sonuçlarının en yetkin örneklerini, ikinci kitabı Kabuksuz Salyangoz’da (Yitik Ülke Yayınları, 2012) okurla paylaşmıştı. Pandeminin hızını artırdığı günlerde yayımladığı ilk romanı Deli’Rium (Urzeni, 2020) ise felsefe, tarih ve psikoloji gibi disiplinlerin imkânlarından faydalanarak metni sarıp sarmaladığı bir kitaptı. Öykü, şiir ya da roman, ne yazarsa yazsın türleri geçişken bir alana taşıdığı dokunuşlarla örüyor yapıtını.

 

“Sefil Köpeğin Gevelediği”, şiirin yapı taşlarını anlatımcılık, düzyazı ve kurgunun rüzgârıyla güçlendirip sözcükleri önemsediğini açıkça gösterdiği duru bir lirizmle bütünleyerek inşa ettiği bir uzamdan ses veriyor. Dizelerinde şiir öznesinin yer değiştirip duran düşüncelerinin akışını takip eden şair, ara ara dönmeyi tercih ettiği o karamsar yeraltı diliyle ağırlıyor okurunu.

 

Heykel: Alberto Giacometti

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl