Sayın ATAERKİLLER, Sayın GÖSTERİ DERGİSİNİN EDİTÖRLERİ; ‘80 şiiri kuşağının kadın kalemlerini dışlamaya çalıştığınız için çok büyük tarihi bir hata yaptınız. Ya da bilerek 80 kuşağının sınırlarını kendinizce yeniden çizmek istediniz. Her iki tavır da oldukça gerici olduğunuzu gösteriyor. Sayın kültür emperyalistlerinin elçisi genel yayın yönetmeni; size sesleniyorum, tarihi bir gerçeği değiştirme gücüne sahip değilsiniz, karar mercii hiç değilsiniz. Tarih; bu dönemi masaya yatırdığında adınızı hiç kimse hatırlamayacak aynı II. Dünya savaşı sırasında insani suç işleyen faşistlerin günümüzde yargılandığı gibi zaman sizi yargılayacaktır.
Siz ERKEK EGEMENLER; 20 yy’nin ikinci yarısında şiir kitapları yayınlanmaya başlayan yetenekli kadınların varlığı sizleri çıldırttı. Şair-i-Azam kılığında dolaşan erkeklere bolca prim veriyordunuz, öncelikle kitaplarımızı yayınlayarak bunu biz yıktık. Yıllardır cinsiyetçilik paralelinde kadın varlığıyla ilgili bir takım saçma kararlar aldığınızı da hepimiz biliyorduk. Ülkemde yıllardır erkek egemenlerin Arap kökenli Yunan adını almış Adonis’in “Kadından Şair Olmaz” köhne yargısıyla karşımıza dikilmeniz, bizi çok da fazla ilgilendirmiyor. Sonuç olarak, düşük bilinç seviyenizi paylaşmak zorunda olduğumuz için hüzünlüyüz. Ayrıca sizlere elimizdeki kalemle ilgili herhangi bir şey de açıklamak zorumda değiliz. Tarihsel bir olguyu kavramakta zorlandığınız için, algılarınızdaki Fallik ve cinsiyetçi faciayı yarattığınız için bilinç seviyeniz oldukça düşük seviyede ve çok demode ve detonesiniz.
Ülkemde 20 yy son on beş yılında yetişen “ 80 Kadın Şairler Kuşağı”nın bir üyesi olarak kariyerim boyunca hep sizlerin gerici tutucu düşünceleriyle mücadele ettim. Ama artık yeter. “Kültür Emperyalistlerine” hizmet veren GENEL YAYIN YÖNETMENİNİZ ve editörlerinizin yayınladığı “Gösteri” dergisi artık sizlerin özel tutkularınızın yayın alanı haline geldi. Rahmetli Hami Çağdaş’ın döneminde benim ve kadınların birçok yazısı ve şiiri yayınlandı. Yönettiğiniz bu derginin popüler yönünü gündeme getirmeden şunu hatırlatmakta yarar var; derginin yayın tarihinde eline kalem almış olan dişi şairlerin yayınlanan dosyalarını da inkar ederek kendinizi inkar etmiş oluyorsunuz.
Artık Edebiyat ortamını sizler yönetmiyorsunuz ya da yön vermiyorsunuz. Gösteri dergisinin misyonu burada bitiyor. İstediğiniz kadar çırpının; toplumuzda çok önemli tarihi bir dönemi yok saymanız “Bilinç Düzeyinizin Geriliğinin, Ruhsal Durumunuzun Hasetliğinin, Kıskançlığınızın belgesi oldu. Çok yazık! Şunu iyi bilin ki beyler, şiir yaratısı sizlerin tekelinde değil. Siz erkekler dünya yaşamında sadece savaşları yarattınız, saldırdınız, yıkıcı güçlerinizi kullandınız, öfkeli, saldırgan ve su altından saman yürüterek yol aldınız. Artık bu gizli-açık hesaplar içinde boğulmak üzeresiniz.
Ben bir kadın olarak ve başka kadınlar adına; istediğimizi yazar çizeriz, sizden icazet alacak değiliz. Günümüzün edebiyat ortamına yıllardır zarar veren sizler şimdi de Gösteri Dergisi aracılığıyla seksist yayınlar yapmaktan bıkıp usanmadınız mı? Edebiyat ortamına en büyük zararlardan birini veren siz dergi editörleri; yetenekli dişi şairleri dışlayıp yeteneksizlere destek vererek ülkemdeki Edebiyat ortamını sulandırdınız. 21 yy’da siz ve sizin gibilerin artık miyadı çoktan doldu. Ülkenin sanat ortamını ileriye taşımak yerine kendi çarpık eğilimlerinizi edebiyat ortamına taşıyarak çökertmeye çalıştınız. Ama çöken ne varsa bizler yeniden ayağa kaldırmayı biliriz.
Ama artık sizin çarpık küflü yargılarınız geride kaldı. Böyle kişisel eğilimleri Edebiyat ortamına senelerce işleyerek benimsetmek, kadınlardan hiçbir neden yokken nefret etmek, 80 döneminin dişi şairlerini yok saymak; Tarih sizden hesap sorar sayın ve çok değerli Kültür Emperyalizmin Elçileri! Gücü elden kaçırmamak için her türlü manevrayı yapan köhne adamlar dönemi artık geride kaldı. Güle güle! Tanrıca Kibele sizi kapıya kadar geçirsin!