1
Uyukladığım koltuğa sordum:
Hangi uykuya yatayım?
Kapat gözlerini, rüyana yat
dedi koltuğum.
Söz dinledim.
Yeter bu kadarı,
çıktım bu şiirin ikinci katına.
2
Çilek elbet toprakta yetişir
diye başladım -başlamıştım
balkonumdaki saksıya dalını gömdüm
küllerinden doğdu çilek
aşağı balkona, Miyâsânım’a ulaştı
duydum: Hoşgördüm dedi, beni sula.
3
Baksana dedi şiir.
Nasıl baksaydım, onu yazıyordum
içinden geçen sincapları yazıyordum
geçip gidiyordu sincap soyu, üzülüyordum
üzülme dedi köşeyi dönen kirpi
kenarda durdu, yol verdi
ardı sıra çoluğu çocuğu geliyordu.
4
Uzattım mı diye sordum
-zürâfaya sordum-
bilir misin dedi zürâfa
kısa kestim, bilmem dedim.
küstü, boynunu toplayıp gitti.
***
Kıssadan hisse:
Çok lâf
susmanın kapısını açmaz deyip
yüzüme kapattı zürâfanın
benekli kapısını.
Kim kapattı, görmedim.
_____
ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU
Sina Akyol, bir süredir, başlangıç ve nihai varış noktaları arasında dert edindiği izleği, şiirin yazılma anındaki mitos aşamalarının anlatımıyla buluşturan, çatallaşmaları ve kırılmaları önemsediği şiirler yazıyor. Şairin Eleştirel Kültür’ün Litera bölümü için seçtiğim Zürâfayla Kirpi Soyu başlıklı yeni şiiri de böyle bir şiir. Akyol’un benzer bir yol izlediği, karşılaştığım bir önceki örnek, “ne mi oldu bunları yazınca/ bir şey olmadı/ şiir bitti” dizeleriyle son bulan Babam ve Kaktüs şiiriydi. Konunun/izleğin özüne nüfuz eden, onu ele geçirip bir adım öne çıkan, yabancılaştırmasını şiirin yazımının yol almakta olduğu patikanın betimlenmesi tercihiyle, tali bir güzergâhta kuran, ilgili tercih aracılığıyla kendine yeni patikalar, körpe imkânlar doğuran, verimli bir şiir söz konusu. Şiirin, şiir düşüncesine, şiir yazımının doğasına, seyrine, değişim/dönüşümlerine, kendi kendisiyle söyleşmesine uzun uzun bakan, terütaze bir köklenme aynı zamanda. İşin aslı, bu köklenmede özellikle bir varış noktası temellendirme kaygısı da yok. O yolu inşa etme arzusundan çok, orada yol alma, verili olmayan, belirsizliğe meyilli bir yolculuğun kesitlerini şiir okuruyla bölüşme arzusu duyuluyor. Akyol’un, önümüzdeki süreçte, kendisine yeni ana ve tali yollar açan bu türden uygulamalara teşne başka şiirler de yazacağını öngörüyor, ne yalan söyleyeyim, heyecanlanıyorum.
Kapak: Niko Pirosmani