Ana Sayfa Litera 45’lik Plak (Şiir)

45’lik Plak (Şiir)

45’lik Plak (Şiir)

Ceddim maraba

Evliklerde uyanırdım. Bunca yorganın ne işi vardı?

Sahi kuşluk vakti yine bir yezidi maruldan mı çekinir?

Saklı yerlerinden serpilir

Mor-kidem ve benek-şem

Silik kadınlarda tekrarladım susmayı ve kumarın heyecanlı yanı

Muğlaklığı sindiremem

Bileklerimden seçilir damarlardan ayrılan lifler…


Aşırılığın soysuz bezirganlığıyla

Göz-bebekler gebe bu coğrafyada

Kromozomu yoktur kim bilir

Fazlasında otistik hülyalara sapkın

İtiraf size yabancı

Rengi neydi düşen şapkanın

Kel bir beyin tasında regli dilin

İtiraf size mankurt


Felek Ece ağbinin kantosu mu?

Dini meçhul kainat televizyonlarda yeterince sarkastik

Yaşlılık kabuğu yaşamın

Emekliler emeklediğinden bu yana gençliğin fonundan yiyor.

Nasa’nın İbranice ‘aldatmak’ olduğunu duyduğum günden beri

Mor-kidem ve benek-şem daha hakiki…


Uyuşuk
öpüşmeler ile serden

Yakışıklı caddelerden geçemedim.

Sadri Alışık dendi mi müptela geceden

İyi bir meddah bunaklığın hakkını verir

La majör gam, kök çatırtısı metronom

Ağaçlara gölge olacağım

Yürektir yarı yolda bırakılan binek

Gömüt hasretlerde ekosuz


Onca devriliş

Mezbahalarda epriyen etlerimiz

Döşümüze bazı bazı pirinç

Osmanlı kırması ise uzo doldurur.


Temin ederim

Sirtakiyi Araplar keşfetti

Kahkaha atınız, açlık daha müstehzi

Saldırganlaşabilirim ege çok uzakta

Buralar ambalaj oğlum temelimiz eskort


Marifet beller bir genç

Tel bıyıkların hevesiyle diklendiğinde yadigara

Ciğerin köşesinde beklerken

Kehribar teşbihi ve dikiş tutmazı

Azınlık olmanın coşkusunu yaşayan aktivist

Ö-dönekten doymamış muhtardan

Apolet tutkunu murtazaya değin

Bu vitiligolar güneşe merdiven dayama arzusundan.

01.08.2020, 05.38

_____

ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU

Burak Kara’nın 45’lik Plak isimli şiiri, kendine dönük içsel tanıklığı dışa vurmakla, insanoğlunun dünyaya, evrene dair epistemolojik çıkarımlarını yine kendi izlenimlerinden yola çıkarak dile getirmek arasında mekik dokuyor.

Kendine dair tanıklığını, şair öznenin itirafçı yaklaşım sınırlarından duyurması ile dış dünyaya dair çıkarımlarını daha nesnel bir süzgeçten geçirip dünyanın bilgisini yine kendi duyuş mesafesinden çok fazla taşmadan ele alması arasında tutarlı bir denge kuruyor.

Bu gizdökümcülükte, içinde bulunduğu topluma yabancılaştığının bilgisiyle birlikte, toplumun kozmopolit yapısı içerisinde sivrilme yarışında bireyler olarak betimlenen çeşitli kimliklere yöneltilen sivri dilli, eleştirel bir ton da var. Buradaki yaklaşım, kimliklerin silikleşip önemsiz bir mesele hâline gelmesi temennisi ile ele alınmaya girişiliyorsa da kara mizah ve sivri dil uğruna, kimliklerin temsilinde bariz sataşkan bir tutum sergileniyor.

Şiirin bütününde, metinlerarasılık bağlamında karşılaştığımız pek çok gönderme var. Ece Ayhan’a ve şiirine minimal ölçekte öykünülmesi (sözdizimi ve özgün sözcük buluşları), Orhan Kemal ve yazarın Murtaza romanı özelinde, kara mizaha yakın bir dile yaslanan izleklerin takip edilmesi ve popüler kültür unsurlarının tercih edilmesi, örnek olarak verilebilir.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl