Ana Sayfa Kritik Stanley Kubrick’ten bir aşk ve cinsellik sorgulaması: “GÖZLERİ  TAMAMEN  KAPALI”

Stanley Kubrick’ten bir aşk ve cinsellik sorgulaması: “GÖZLERİ  TAMAMEN  KAPALI”

Stanley Kubrick’ten bir aşk ve cinsellik sorgulaması: “GÖZLERİ  TAMAMEN  KAPALI”

Psikoloji kaynaklı romanları, sinemaları yıllardır büyük ilgiyle okuyoruz, izliyoruz. Bunlar arasında Dostoyevski’nin Budala’sı, Suç ve Ceza’sı, Nabokov’un  Lolita‘sı, John Fowles’ın Fransız Teğmenin Kadını filmi ön plana çıkan örnekler. Bu saydıklarım sinemaya da aktarılmış edebiyat örnekleri. Son yıllarda, freudyen özellikler taşıyan filmler arasında Stephen Poliakoff‘un Capturing Mary ya da David Lynch’in Mulholland Drive filmleri ise bilinçaltını sorgulayan örneklerdi. Kubrick’in 1999 yapımı “Eyes Wide Shut/Daima Gözleri Kapalı” filmi ise (Tom Cruise ve Nicole Kidman oynamış başrollerde) psikolojik sinema örgüsünü düşünsel ve renksel olarak ören sinema örneklerinden. Yakışıklı ve kariyer sahibi bir Doktor Amerika’da. Eşi güzeller güzeli; her ikisinin üst tabakadan itibarlı dostları var. Gittikleri bir davet ve  ikisinin de cazibesini ve yeteneğini sergilediği bir gece sonrası, çift arasında tuhaf bir sorgulama başlar. Kadın, (Kidman) biraz da çektiği kokain sonrası iki zıt ışık kaynağı ile aydınlanan (sarı/turuncu-sert mavi) yatak odasında, erkeği rahatsız edecek sorulara başlayacaktır. Erotizm dozu görüntüde ve temada yüksek bir film. Kadının soruları, kıskançlık krizleri, sonunda çarpıcı itiraflarla süslenecek ve  gecenin ileri saatlerinde Dr. Harford’ı bir metropol sokaklarında büyük bir iç hesaplaşmaya yöneltecektir. Bir çeşit takıntıya dönüşen başarılı kıskandırma denemesi, genç adamı tekinsiz caddelerde tuhaf bir karmaşaya iterken, şehir kenar mahallelerinin noel hazırlıklarıyla da renklenmiş karanlık yapısına biraz daha kasvet katmaktadır bu durum.

Kontrast renkler, tuhaf ilişkiler ağı, kahramanımızı üst tabakanın çizgi dışı seks ayinlerinden birisine yönelten bir yan baskıdır ve iş bir yerde içinden çıkılmaz hale gelecektir. Freudvari bir inceleme gerekli burada: Evlilik kurumu da sadakat de masumiyetle çelişen bir rol mü? Koşullu bağlılık çoğu zaman cinsel dürtüleri sadece baskılayıp gizliyor mu? İhanet bir yerde üst tabakanın sapkın ve çürümüş ilişkilerine yön veren bir örtüyü açıp da her şeyi ortaya seren bir eylemi mi görüntülüyor? Mutlu aile rolleri altında baskılanmış arzuların üst ve alt tabakalardaki görüntüsü ne? Sorular çok. Ancak kontrast renkler zıt kişilik yapıları…varoşlardaki cinsel ilişkiler yumağı…Sosyetenin ahlak tanımaz kirlenmesini belirleyen ‘maske düşme’ eylemleri… Gözleri Tamamen Kapalı, aslında seksin de bir ölçüde mafia düzeni içinde kapitalist ülkelerde sapkın görüntülerle, gizli  toplu cinsel ve ayinsel eylemlerle ön plana çıktığını gösteriyor. Oysa mutlu aile görünümündeki Doktor Harford ve eşi, ‘kendilerinin de bu olayların dolaylı olarak içinde olduklarını’ görürken şaşkınlığa ve bir itiraf sürecine gireceklerdir. Burada psikolojik ve sosyolojik kaynaklı iki olay söz konusudur; birincisi, freudyen bir bakışla evliliğin / cinselliğin sorgulanması, ikincisi de üst tabakadaki çürüyen ilişkiler, gizli kapaklı sapkın eylemler toplamı…’Sistem’ zaten bu tür olaylara izin veriyor. Bir üçüncü bakış açısı da, noeli birlikte karşılayan bir büyük şehrin ayrı sınıfsal noktalarındaki insan trajedisinin karşılaştırılması. Belki de Gözleri Daima Kapalı, kaypak ve kirlenmiş dünyadaki bir burjuvazi eleştirisidir. Evliliğin, sevginin, aşkın, ihanetin ya da üst sınıfın gizli erotizm partilerinin iç yüzü; bir de sınıf ayrımının değişik koşullara mahkum ettiği insanların trajedisi bir psikiyatrik sorgulama da gerektirecek biçimde duruyor karşımızda.

Sevgi, cinsellik, sadakat duyguların egemen toplum görüşü içerisindeki yeri nedir? Cinselliğin psikolojik ve Freud çağrıştıran yapısı ‘kapital’ karşısında nasıl işliyor? Bu soruların karşılığı,  aslında insan ruhunun ve kişiliğinin sistemlerce kurgulanan yapısı konusunda ilginç bilgiler içeriyor.

 

 

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl