Ana Sayfa Genel Veysel Batmaz’dan 13 Derste Otoriteryen Kişilik

Veysel Batmaz’dan 13 Derste Otoriteryen Kişilik

Veysel Batmaz’dan 13 Derste Otoriteryen Kişilik

“Orhan Kemal Adorno’yu okudu mu?”

Savaşlarla, sınır ötesi operasyonlarla, göçmenlik, kimlik, sosyal statü sorunlarıyla boğuştuğumuz bir zamanda yaşıyoruz. Böyle zamanlarda tarihte pek çok kez olduğu gibi neo-Nazist, faşist eğilimler de dünya çapında görünür olmaya başlıyor. Peki, “insanın biyolojik bir örgütlenmesinin sonucunda zorunlu olarak ortaya çıkmış olan otoritenin türevinin belli bir durumda politik güç haline gelerek sadece aile üyelerini değil tüm kitleleri boyunduruk altına alması olarak ortaya çıkan faşizm ve onun hormonu otoriteryenlik” henüz “otoriteryen kişiliğin” Marksist (eleştirel kuramcı) Frankfurt Okulu etrafında tanımlanması araştırmaları ABD’de (1945 sonrasında) sürerken,  nasıl oluyor da aynı yıllarda Türkiye’de bir romanda birden bire, aynen karşımıza çıkıyor?

“Otoriteryen Kişilik”; aşırı uyumcu, katı, duygularını baskılayan, otoriteye itaat gösteren, kendinden olmayana karşı aşırı önyargılı, baskılanmış ve bağımlı özelliklerle otoriteyi ele geçirince aslan ve işkenceci kesilen, aynı anda otorite altına girince böcek gibi ezilenleri tarif ediyor. 1930’lu yıllardan bu yana yapılan otoriteryen kişilik üzerine yapılagelen bilimsel çalışmaların bire bir yansıması olan roman ise Nazım Hikmet ile hapishane koğuşlarını paylaşan Orhan Kemal’in Murtaza’sı…

 

1945’den sonra üzerinde çalışılan Theodor Adorno ve arkadaşlarının Otoriteryen Kişilik kitabı 1950’de yayınlanıyor, bu kişiliğin kanlı canlı bir örneği olan Bekçi Murtaza’nın baş karakter olduğu Orhan Kemal’in Murtaza romanı 1952’de yayınlanıyor.

 

Veysel Batmaz 13 Derste Otoriteryen Kişilik adlı çalışmasıyla hem bizlere Bekçi Murtaza’dan hareketle otoriteryen kişilik hakkında yapılmış çalışmalar eşliğinde bir eleştirel okuma yaptırıyor hem de -her iyi eseri okuduktan sonra olduğu gibi- aklımıza bambaşka soruların peşinden gitmek için çengeller atıyor.

 

“Orhan Kemal Adorno’yu okudu mu?”

 

“Böyle bir kavramdan ve yayınlardan ve Adorno’dan haberi bile olmayan Orhan Kemal, satır satır ‘Otoriteryen Kişilik’ yapısına sahip bir karakteri neden ve nasıl romanlaştırdı?”

 

“Yoksa bu örtüşmenin nedeni, ‘otoriteryen kişilik örüntüsü’, tarihin her zamanında, her yöresinde, her insanında değişik derecelerde görülebilecek çok evrensel bir karakter oluşumu muydu?”

 

“İtaat (obedience) ve uyma (conformism) gibi insanların gruplar ve kitleler içinde yaşarken girdikleri bireysellik dışı, bilinçdışı eylemlerinin anahtarı olarak “otoriteryen kişilik” yapısının örüntüsü farklı kültürlerde ve farklı ekonomik koşullarda rastlanan temel bir örüntü müydü?”

 

“Asıl soru da bu kişilik yapısı örüntüsünün bileşenlerini birbirinden bağımsız bir edebiyat eserinde ve bilimsel ampirik bir araştırma raporunda aynı yıllarda tıpatıp bulmanın önemi ve anlamı neydi?”

 

Veysel Batmaz’ın yazdığı 13 Derste Otoriteryen Kişilik Beyaz Baykuş Yayınları’ndan çıktı.

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl