Şule Çankaya’nın hatırasına… Belki de bizi tekrar tekrar, bizim için hep aynı işleve sahip insanlara götüren patikalar vardır: hayatın en farklı dönemlerinde bizi daima dosta, haine, sevgiliye, öğrenciye ya da üstada götüren pasajlar.” Walter Benjamin 1. “Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla her şey ayağınıza gelir.” Ahmet Hamdi Tanpınar WALTER BENJAMIN Historisizm’i yöntem açısından eleştirirken,...
Son Yazılar:
MODERNİZMDE PSİKOLOJİNİN ETKİLERİ
1 Mayıs: Stilize edilmiş sınıf, ideolojik talepler ve toplumsal gerçeklik
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Kategori: Litera
BİR KARIŞ TOPRAĞA YERLEŞEMEYEN KENTLER
Mişar-Art inisiyatifi olarak 2017 yılında başlattığımız konuşma programlarında ve daha önce yine ek dergisi sayfasında yazmış olduğum yazılarda yaşadığımız kentteki sanatsal faaliyetlerin formel durumlarına değinmiştik. Merkezden periferiye gelen tüm faaliyetlerin bir taşma sonucu meydana geldiğini düşündüğümüzü ve bunun da “sanat fazlası” bir durum olabileceğini değerlendirdik. Bu formel durumlara yönelttiğimiz bazı eleştirilerden sonra Mardin Sabancı müzesinin...
Shakespeare ve Goethe: Felsefi Bir Bakış
William Shakespeare’in hemen her şeyi metalaştırılmıştır. Hemen her şeyi etrafında tam anlamıyla bir endüstri oluşmuştur. Her şeyin metalaştırıldığı, alınıp satıldığı çağımızda, ne olursa olsun, herhangi bir şeyin metalaşması, popülerleşmesi ve giderek etrafında belli bir endüstrinin oluşması, o şeyde bir anlam sığlaşmasını, kaymasını, kaybını ve hatta anlam çarpıklığını beraberinde getiriyor genellikle. Popülerleşme, hemen her şey gibi...
CHUCK PALAHNIUK: KADERİMİZ DİBE VURMAK!
Chuck Palahniuk, hiç tartışmasız, günümüz edebiyat âleminin en usta kalemlerinden biri. Çağdaş edebiyatın ayrıksı yazarlar klasmanında yer tutan Palahniuk, modern toplum yapısının bireyleri sürüklediği nevrotik ruh halini ifade etmekte ziyadesiyle yetenekli. Dövüş Kulübü’nden Tıkanma’ya, Tekinsiz’den Gösteri Peygamberi’ne bütün romanlarında, tüketim toplumu normlarına, hâkim kültürel kodlara karşı siyaseten doğruculuk yaklaşımının yakınından bile geçmediği yaratıcı isyanlar kurgulamasıyla...
Dersu Uzala: Adnan Özyalçıner
Hepimiz biliriz Akira Kurosava’nın unutulmaz filmi Dersu Uzala‘yı… Yalnız avcının yaşlandıkça doğa ile kurduğu dostluğun, ona duyduğu büyük tutkunun altında aslında nasıl bir var olma mücadelesinin yattığını gösteriyordu bize Kurosawa. Tek taraflı bir dostluk ve adanıştır bu. Doğanın avcıdan böyle bir talebi yoktur; Dersu ona gelmiştir. Yalnızlığın ve doğaya adanışın gerektirdiği koşulları bedeninde taşıdıkça bir...
TEZEK SIVALI EVLERDEN CUMHURİYET AYDINLIĞINA
Aslında felsefe serisine devam edecektim. Ancak kısa bir ara vererek bu yazıyı yazmak istedim, sebebi hem Cumhuriyet Bayramı hem de Ahmet Hâşim’in 3 Eylül 1919 tarihinde yazdığı bir mektup. Bu mektuba girmeden önce, ilk gençlik yıllarımda üzerimde çok tesir bırakan iki eserden söz etmek istiyorum: “Yaban” ve “Zeytindağı”. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” romanını okumayanlar için...
Hakikat Kimin?
“İnsan, merak eden bir yaratıktır” Sokrates Hakikat, kelimesini ağzından düşürmeyen insan var mı şu dünyada? Ne menem bir şeymiş şu hakikat? Bu sorunun cevabını her halde hiçbir zaman bilemeyeceğiz gibi görünüyor. Çünkü bize verilmiş belirli bir tarifi yok. Hem olsa da ne düşünecektik onun hakkında. Kuşkusuz ipe sapa gelmeyen fikirler üretip duracaktık. Çünkü insanız, yerimizde...
Friedrich Schiller, ‘İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Mektuplar’ ve Ahlaklı Bir Uygarlık Arayışı
Dünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şey Sait Faik Friedrich Schiller’in İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Mektuplar’ı kısa hayatına sığdırıp yarattığı ve her biri kendi başına klasik olan eserlerinden birisidir. Goethe’ye 1795 yılının daha ikinci gününde yazdığı bir mektupta eseri bitirdiğini duyuruyor. Şöyle diyor Schiller 2 Ocak 1795 tarihli mektupta: “Büyük bir enerji ile...
SON GÖRÜŞ’E BİR BAKIŞ
” Her zaman şair ol, düzyazı da bile.” der Veysel Çolak. Bu sözü en fazla doğrulayan şairlerden biridir Levent Karataş. 1972 yılında ” anı fabrikam ” dediği Kars’ta doğdu. Karataş’ın şiirleri de bir doğu kentine benzer. Dizesini esirgemez hak edene. Dağlı bir duyuşla, sert vuruşlarla örer şiirini. Gün yüzü görmemiş biçim ve imgelerle örgütlenen şiir...
Boğanın ve Arabın İntikamı…
Mihran Boyacıyan, 1912’de Shakespeare’nin eseri Othello’yu Türkçeye çevirdi. Sahnelenen bu oyunun başlığı pek hoştur: ¨Arabın İntikamı¨ Ne vakit İstanbul’un Kadıköyü’ndeki Altıyol mevkiinden geçsem, orada, Belediyenin res’en kararıyla ikâmete memur edilmiş Boğa’yı Shakespeare’in karakteri Venedikli Arap Othello’ya benzetirim; biri siyahî ötekisi bronz karalığındadır. Sanki Othello gibi Boğa da bir gün kurgulandığı yerden hayatın içine karışacak ve...