Sabah
Onu gün doğumunda,
Kemerinin uçları
İki yana sarkan gri ceketi
Ve birbirine
Kavuşmuş kollarıyla
Denizi seyrederken buldum.
Bütün geceyi yolda,
Ayrı olduğumuzda
Kendimizden çok
Diğerinde kaldığımız birbirimizden
Biraz uzaklaşıp
Dinlenebilmek
İhtiyacıyla
Bana gelmek için geçirmişti.
Erken günleriydi sonbaharın,
Üzerinde uzun kollu
Mavi bluzu vardı.
Balık almaya sahile indiğimiz
O akşamüstü bana,
“Sen,
Bizim hikâyemizi
Seviyorsun.”
Dedi.
Eczaneyle
Kuyumcunun arasından
Tekrar sahile geçerken,
Ayakkabılarımla
Pantolonuma dikkat ederek
Yürüyordum;
Elimde ileri geri
Sallanan poşet ıslaktı
Ve damlatıyordu.
“Neden ben?”
Diye sordu,
“Sen,
Aşkı yaşayarak
Kendini gerçekleştirmiş oluyorsun.
Başka biri de olabilirdi
Benim yerimde.”
Eve döndüğümüzde,
Hayatında
Hiç balık temizlemediğini öğrendim.
Süzgece doldurduğum istavritleri
Lavabonun içine bıraktım,
Tezgâha onu geçirdim,
Arkasından
Bileklerine uzandım,
Bluzunun kollarını
Kıvırdım.
Süzgeçten
Bir tane istavrit aldım,
Başparmağımla
Karnını yardım
Ve musluğun altına
Tuttuktan sonra
Tepsiye yatırdım kuyruğundan.
Akşamı
Aynı evin mutfağında
Karşılıyorduk
Ve
Ertesi gecenin
Otobüsüne
Daha çok vardı;
Göğsümdeki yerine
Asabilirdi ağırlığını.
Başını
Çeneme yasladığında,
Arkamızdaki masada bekleyen
Rakı bardağının içindeki
İki buzdan
Birinin çatırtısı
Duyuldu.
Elleri,
Benimkilerin peşinden
Hareketlerimi
Tekrar etmeye uğraşıyordu.
Musluğu kapattım,
Çam yağıyla beslediği
Saçlarının arasından,
“Dinle.”
Dedim.
Yalnızca
İkinci buzun
Çatlamasına kadarki
O bir anlık satır uğruna
Kalemine şöyle bir
Bakmışlığı için hayatın,
Bir ömür
Gerçekten
Severdim
Onu.
Üstelik,
Cızırtısı
Vardı
Daha
Balıkların…
_____
NOT
ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.