Ana Sayfa Litera Tutuşturulan Küçük Bir Yığın İçinde Bulamazsınız Bazı Mektupları Haliç Çimlerinde (Şiir)

Tutuşturulan Küçük Bir Yığın İçinde Bulamazsınız Bazı Mektupları Haliç Çimlerinde (Şiir)

Tutuşturulan Küçük Bir Yığın İçinde Bulamazsınız Bazı Mektupları Haliç Çimlerinde (Şiir)

Ben şehirden
Tamamen ayrılmadan
Birkaç gün önce
Görmüştük birbirimizi,
Tam rast gelmeyecekken…
Şimdi iki yıl sonra
Birdenbire
Çıkıyordum karşısına.

 

“Düşündüğüm şeyi
Söyleyeceksin değil mi,
Söyleme!”
Heyecanlıydı.

 

“Seni nasıl düşündüğümü
Anlatacağım.”

 

“Seni dinlerim
Ama ben ne söylerim
Bilmiyorum.”
Sesler daha kulağına varmadan,
Gözleriyle dudaklarımın
Hareketlerini tamamlayarak
Okuyordu uzun konuşmamı.

 

“Bir cevap vermeni beklemiyorum,
Seni ikna etmeye gelmedim.
Aşkın tebliğini getirdim sana.
Artık bununla ne yapılacağını
Birlikte görmek
İstiyorum sadece.”

 

“Neyi bilmeliyim?”

 

“Kendini
Keşfederken ayrıştıkça
Duyacağın yalnızlığın
Bir sorun olmadığına cesaretlendirecek
Başka bir kâşifin özenidir,
Kırılmaktan titrediklerini
Avuçlarında dökmeden
Taşıyacak
O aşk.”

 

Masanın dayandığı duvardaki
Beyaz boyayı
İncecik yırtan
Bir çizgiyi
İşaret etti,
“Küçülmek istiyorum
Şu çatlağa…”
Başını ellerinin üstüne koyup
Ayaklarını seyretti bir süre.

 

Hiçbir şey söylemedi.
Metro durağına kadar geçirdim onu.
O gece trenle
İstanbul’a gittim
Ben.

 

Nev-i Cafe’ye yürüdüm
Pierre Loti’den.
Can Atilla’nın
Yeni albümünden
“Rumeli Hisarı’nın Yapılışı”
Çalıyordu bütün İstiklal’de.
Orhan Veli Şiir Evi’nin
Önünden geçtim her gün.
Mutlaka Balık Pazarı’nda,
Üç liradan
Üç bira içtim.
Mephisto’nun ikinci katında,
Ancak raflarında bulabileceğiniz
Şiirler yazdım.
Tavan Arası’nda oturdum
Son otobüs kalkmadan,
Şimdi
Eskimiş
Arkadaşlarla.

 

Eve döndüğüm
Bir zaman sonraki
Gecelerden birinde,
Kırmızı bir mektup buldum
Posta kutumda.
Açtım.
İçinden,
Trene bindiğim garın raylarını,
Vagonlarını ve boş banklarını
Gösteren fotoğraflar çıktı.
Gönderen adresindeki
İsminden başka
Herhangi bir not bulamadım
Zarfın içinde.
Dikkat ederek baktığımda bu kez;
Bekleme salonundan
Rayları çerçeveleyen fotoğraftaki
Camın yansımasına gizlediği
Yüzünü görünce,
Kapıya yaslanıverdim içerden.
Heyecandan
Hiçbir yere sığmayacaktım.
Uzayan bir hat aradım
Karşımdaki duvarda,
Ama pürüzsüzdü sıva.
Sağ elimi süzdüm bir an
Ve
Biraz sonra,
Kahkahalar atarak
Yerde oturuyor
Buldum
Kendimi.

 

Ertesi akşam,
Taksinden inip
Giriş katındaki
Odasının perdelerini çekene kadar,
Serçe parmağımdaki çatlakla
İdare ettim
Bütün
Gün.

 

Resim: Sabahattin Tuncer

_____

 

NOT

ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.”

.
.
.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl