Dudaklarının yarasından büyüyorum bu bahar Öpsen kanayacağım gamzelerine Katlanmıyor ek yerlerinden yaşam haritaları Kendinden daha kırık bir gül taşıyor kuvars Çok ağlamaktan konuşamadığımız doğrudur Çok sevildiğimizden bütün yalnızlığımız Acıyla hemcins bir aşk yaşayacağız, avuntu zarflarla Sona kalan çizik, kaybolan gövdenin hikâyesi Bakışım, baş başa kaldığımız bir elmasın üzerinde Keskinleşiyoruz; gençlik gibi çıplak! Kırdığım yakamozlar bekliyor...
Son Yazılar:
1 Mayıs: Stilize edilmiş sınıf, ideolojik talepler ve toplumsal gerçeklik
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Kategori: Litera
W.B. Bayrıl: Şairin Dünyasında Tinsel Yakarış
W.B. Bayrıl Şiirinde Postmodern Tefekkür ve Tahammüller Işığında Bir Arkeolojik deneme Vural Bahadır Bayrıl son yazdığı şiir kitabı “Elmas Sıkıntı”sıyla birlikte isminin ilk harfini değiştirerek “W. B. Bayrıl” kullanmış ve bazı çevrelerce ölçüsüz denilebilecek eleştirilere muhatap kılınmıştı. Oysa bu tercih bir ironi olduğu kadar sanırım bir tavrı da içeriyordu. İroni; “büyük şairlerin” yalnız Batı’yla sınırlı...
UMUT VE UMUTSUZLUĞA DAİR
Özgürlük, refah ve huzura dair duygularımızın köreldiği, koyu bir karamsarlığın, umutsuzluğun çöreklendiği günlerde, hiç inanmasak da karanlık günlerin bitişine dair bir umut ışığının parlayışını görmek isteriz. Tamamen kaotik bir siyasal ve toplumsal sistemin içine nasıl olacaksa olsun, yine de şansın sızmış olmasını dileriz. Doğanın ve fizik yasalarının katı determinizminin siyasal ve ideolojik dönüşümü hep tarihin...
BİRLEŞİK-EL YAZISI / Bir Hukuk Adamının Hikâyesi (ŞİİR)
Anesu Sergeant’in anısına 1. Benim oğlum bir yazar, hayhay, ama bana yazmaz zavallı yaşlı annesine. Ölmüş bile olabilirdim şu yirmi sene içinde, bu kemik beyazı koltukta otururken. Polisiye roman. Suç kazandırıyor, anne, demişti. Sadece kitaplarda. Hayattaysa üstüne iki kat daha ödersin, bahisi kapatamaz, günahtan arınamazsın. Yanlış yaptım oğlana, Ollie, Oliver. Oliver Robson. Duymuş muydun...
BİLGE
Kişiler: SOKRATES. ALKİBİADES Yer: Atina’da bir sokak. Sokrates’in evinin önü, daha sonra pazaryeri. (Sokrates’le Alkibiades evden uzaklaşırken Ksantip pencerden onlara sövüp saymaktadır. Biraz sonra pazaryerinde bir köylü karısı). ALKİBİADES – Ey Sokrates sana her vakit evlendiğin karınla aranın nasıl olduğunu sormak istiyordum. Çünkü geniş görüşlü ve bilge bir adam olduğuna göre, gençliğinde başkasını değil de...
Gri ve Turuncu (Şiir)
“ Dostum Diego Espinosa’ya.. ” I Sana bir şarkı gönderiyorum gri bir şarkı Sakın dinleme adamım bil yeter.. Kalbimdeki tüm acıları gönderiyorum sana Cam kırığı gibi hayatları ve yaralayıcı anıları da… Pandora’nın Kutusu gibidir şarkım sakın açma.. Sana bir tren gönderiyorum gri ve yaşlı bir tren Kapılarını sımsıkı kapattım adamım sakın açma.. Asit yağmurlarıyla...
PAUL NIZAN’LA RANDEVU
Geçenlerde Haydar Ali Albayrak’tan bir haber geldi, Paul Nizan üzerine, daha doğrusu Paul Nizan’ın romanı Fesat – La Conspiration üzerine bir yazı yazmış. “Okuyabilirsen tartışalım,” diyor. “… yurdumuzda şu ana değin yalnızca üç baskısı yapılan Fesat’ın bu kadar az ilgi görmesi dikkatimi çekti,” diye yazmış Albayrak. Üç baskı mı yapmış? İyiymiş. Sonra diyor ki, “Fesat denince akla Dostoyevski’nin...
MELANKOLİ (Şiirler)
MELANKOLİ Sadece bir başka gün Mükemmel olmayan Hatırlanması gereksiz Hatırlamamak ki özellikle Budur derin melankoli hatırladığımda Budur yüzde 99 karanlık Kaybolan yıldızların evreni Er yada geç Toz ve gürültü olarak içine döndüğümüz Ve duyumsanmak yapışkan boşluğun ötesinde Devasa bilincimizin kavrayamaması Ne kadar yakınız doğmadan önce birbirimize oysa Hayattayken daha fazla O doyumsuz bir avcı Aç...
Isadora (Şiir)
1. Kelebeklerin en güzeli Benekleri siyah olan. Kelebekler ölümlüdür Ölümlü doğdu. Oysa yaşamak içindi gün Ölmek için yaşanacak Yaşama hasetle eğildi. Bir bedenden çıkıp Başka bedende Kanatlarını çırptı. Durmaksızın uçtu Taşıdı kanatlarında Tutundu gökyüzüne Bütün yükleri. 2. İsimsiz bir rüzgârdan geçip Derinliklere düştü, Öyle döndü yeryüzüne. Önce kanatlarını kuruladı Ardından uçmayı öğrendi Bulutları gördü Uçsuz...