Dükkân önlerinde sabah sigarası içiyor sanayi mahallesi’nde börekçi çocuklar. Dünden kirli masalar yıkanmamış yüzleriyle sokaklar sabaha yorgun uyanıyor. Teklifsiz çığlığıyla bir araba gelip duruyor önlerinde işaret verilmiş gibi dönüyor başlar ağır çekimde bir kadın dargın iniyor alt dudağındaki küsü kapatmıyor yüzündeki boyalar isteksiz uzanıp alıyor arka koltuğa savrulmuş çantasını sokağa eğreti oturan arabadan. Başı dönmüyor...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Kategori: Litera
YANNİS RİTSOS ŞİİRİNDE DÜŞSEL EVREN VE MELANKOLİK ÖĞELER
Günümüz şiiri diyebilirim ki, Yannis Ritsos’un şiirinin zirveye çıkmasıyla, birlikte bir gerilemenin içine girmiştir. 18. Yüzyılın önemli sanat eylemliliği iken şiir, 21. Yüzyılla birlikte şiirdeki gerileme gitgide artıyor. Bunun çok çeşitli nedenleri var. Fakat görsel sanatların ortaya çıkması, emperyalizm çağıyla, birlikte burjuva ilerleme çağının bitmesi, bireyin önemini yitirmesiyle içice. Yine de Yannis Ritsos şiiri,...
Ayrık İki’ler (Şiir)
2 Bana kumdan bir İbrahim yaptılar Koştum ormana kırmaya 22 Zamanın penceresinden elimi uzattım Uzandı bir el sırtımdan gıdıkladı 222 Yemeğe tersinden başladım ısırdım önce elmayı Çün kadının sergisinde şevkat duvarları asılıdır 2222 Tüm kapılar içeriye açılıyor Dışardayım, yaşamdayım, kuyudayım 22222 Ey göğsüme görkemli bir aslan tembelliğiyle uzanmış uç- larımı tırmalıyan ağrı! Çık çık saklandığın...
Uçmak Durmaz (Şiir)
kuş yuvası O içine düştüğüm boşluk yavrular var burada ve sonsuz terk edişleri yumurtalarını kırıklar artıklaştı, atıklar kayboldu ve sesler dünyayla karşılaştı -dünya da onunla- yine de durmadı kimse, unutmamak için her şeyi kollar aşağı, bacaklar hizada bir hazır ol da dahil ne çok şey yerle bir olur, çünkü uçar durmak bile, ...
Yaşlılık Üstüne Bir Öykü: Birlikte ya da Solo
– Beyefendi, şu amcaya işaret eder misiniz, gelsin benim yerime otursun. Tramvaydaki genç kız böyle diyordu orta yaşlı adama. Amca ise oralı olmadı, oturmak istemiyordu. Böyle başladı genç kızla orta yaşlı adamın tek taraflı konuşması: – Şimdi siz yer vermek istediniz ya, ama amcanın oturası yok. Geçende yaşlı bir yazardan okudum, “bize yer veriyorsunuz, rencide...
TAYFUN GERZ İÇİN SON BİR HESAPLAŞMA
Bilgeler, her çağda yaşam için aynı hükmü vermiş: değersizdir. Sokrates bile ölürken şöyle söylemiş: “Yaşamak… uzun zaman hasta olmak olmak demektir. F. Nietzsche Büyük verimlere gebe kalemlerin ebediyen sustuğunu bilmek acı verici. O anlatılara dair olma çabası da bir o kadar zor. Bu yazı bunun ispatı olacak. Yaşamın; -Behramoğlu’na inat- öylesi matah bir armağan olmadığı...
BİR SERÇENİN HİKAYESİ
Aylin Özer’le bir anlatıdayız. O önce şiir okuyalım diyor. Anlatı sanatçı intiharlarına dair. Başlıyor okumaya, daha çok intihar eden şairlere dair şiirler ya da acıyla yaşayan şairlere dair şiirler. Tamam intihar eden şairlerin şiirlerini de okuyor. Aylin Özer ama daha çok acıyla yaşayan şairlere dair yazdığı şiirlerde var, onları da okuyor. Şiir diyor Aylin Özer...
AŞK HAKKINDA DÜŞÜNCELER
AŞK BİR SANATTIR: Aşk akılsallığın en üst yaratıcı eylemidir Empatiden yoksunluk, birbirini anlamadaki yetersizlik yalnız ekonomik, siyasi sosyal farklılaşmanın veya eğitimin ortaya çıkardığı bir sorun değildir. Bir kültür sorunu olarak da algılanmalıdır. Kültür diyorum; binlerce yılın birikimi, yani insanın doğa ve kendisiyle verdiği mücadele de, ayakta kalma mücadelesinde edindiği tüm pratikler, püritenlikler ve egoların toplamından...
DOKTORLA AKLIMDAN PARALEL KONUŞMA (ŞİİR)
bildim neden bu kâğıtta olduğumu cetvel koymuştu babam alnıma bu dedi benim aslında bir elma ve ben çok eskiden dudağımın kenarında bir kanepeyle yaşardım gözümün içinde bir su görmedim yüzünü onun sesi duyuldu odada -bu ne dedi Dr? şemsiye değil dedim ben de hem dudakta şemsiye açılmaz kanepe var dudağımda üstelik ben de oturamıyorum kenarına...
Zaniyeler: Selahattin Enis
Yağma Sofrası Bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı Huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır Ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün! Ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır… Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin, Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden; Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir? Şu doyumcu sofra,...