‘Sırça Köşk’ (1947), Sabahattin Ali’nin (1907-1948) 5. ve son öykü kitabı. Kitabın son bölümünde masallara da yer verilmiş. Üçüncü tekilden anlatılan ‘Portakal’ (1944) adlı öykü, bir denizcilik öyküsü. Bu izleği, Sabahattin Ali’nin ilk öykü kitabı olan ‘Değirmen’deki ‘Bir Gemici Hikayesi’nde de görüyoruz. Portakal sandıklarını gemiye yüklemek isteyenler, kaptanı ve diğerlerini ikna etmekte zorlanır. Gemi tıka...
Son Yazılar:
Shems Friedlander: Genç Bir Adamın 1950-60’lı Yılların Hakikat Arayışı İçerisindeki Amerika’yı Anlatışı
MODERNİZMDE PSİKOLOJİNİN ETKİLERİ
1 Mayıs: Stilize edilmiş sınıf, ideolojik talepler ve toplumsal gerçeklik
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
Kategori: Litera
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Eğlence Hayatı: Bir Modernlik Hikayesi
Murat Can Kabagöz, Osmanlı’da meyhane tanımına uyan ilk mekanla 19. yüzyılın ikinci yarısında Galata’da karşılaşıldığını belirtir. Lakin Osmanlı’da eğlence mekanları daha da eskiye dayanmaktadır. Gündelik hayat odaklı araştırmalar son zamanlarda yapılan tarih çalışmalarında önemli bir yerde duruyor. Özellikle tarih yazımı metodolojisinde yaşanan değişimler ve dönüşümler, geçmişi farklı bir okuma yapma olanağı sağlamakta. Levent Cantek’in Türkiye’nin...
Büyük Orta Yolu Reddedenlere Notlar
Modern Avusturya edebiyatının önemli isimlerinden Arthur Schnitzler’in, geçtiğimiz sene Aylak Adam Yayınlarınca Türkçeye kazandırılan Geç Gelen Şöhret adlı romanı; önceki yüzyıl başında edebiyat uğraşısının ve bunun öznelerinin yaşadıkları koşullar, sahip oldukları düşünceler, taşıdıkları içsel çelişkilerle bunların toplumsal hayata temas ettiği noktalarda ortaya çıkan tutarsızlık, belirsizlik ve yüzeyselliği, yazarın ironik üslubu, psiko-analitik dokunmaları ile bizlere sunarak,...
Üzücü Nimetler: Sen Zehirden Tatlı Tatlı Bahsedemezsin…
Şairin ilk kitabı ‘‘Güzelliğimden Ölüyorum’’ şiirimiz için önemli bir kitaptı. Şairin ikinci kitabı ‘‘Üzücü Nimetler’’ ise ‘yoldan önce yoldaş’ düsturu yüzünden, bir türlü yola çıkacak yoldaşları bulamadığımız, harekete geçemediğimiz bir dönemde, ‘bizim kuşağımız’ derken neyi kastettiğimizi göstermesi açısından önemli bir işaret. DEĞERLERİ OLAN – DÜNYASI OLMAYAN ŞİİR Kitabın ismi neden ‘‘Üzücü Nimetler’’ olarak seçilmiş? Şair bir...
Paul Celan: Bademlerden Sayarak Seni Hata mı Ettik Acaba?
Geçende Paul Celan’ın “Bademlerden Say Beni”sini okudum ve üç-beş paragrafa sıkıştırmakta zorlandığım yukarıdaki fikirler üşüştü zihnime; söz almadan edemedim. Edebi bir çeviriyi, bir dildeki metni başka bir dile aktarma olarak yorumladığımızda, onu eksik tarif etmiş sayılırız. Zira aktarım esnasında üslubun, sesin, anlamın, dilsel yahut edebi oyunların “hedef metin”e ne oranda yansıtıldığı mühimdir. Kuşkusuz bazen çeviri,...
Peki Ama Hangi Akışta?
Havasını soluduğumuz gök kubbe altında her şey değişedurur. İklimler, sesler, kuşların göç yolu bile… Yaşamıma dönüp baktığımda, bir istisnayı değişmez bulurum. Çocukluğumuzun önlüklü yıllarında, kulağımıza üflenen o sihirli ezgiyi… “Daha dün annemizin kollarında yaşarken, çiçekli bahçemizin yollarında koşarken, şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz…” Bu şarkıyı en tiz sesimizle söylediğimiz yılların üzerinden dört nala...
Gorki’yi Hatırlamak: Çoğul Üniversiteler Zamanı
Ne ilginçtir ve acıdır ki, Gorki’nin anlattığı o ‘baskı zamanlarında üniversitede olmak’ halinin, bugün, KHK’larla yönetilen günümüz Türkiye’sine çok benzer olduğunu gördüm. İnsanın kitaplarla kurduğu ilişki döngüler halinde ilerleyebiliyor bazen. Yıllar önce meşgul olunan bir kitap, yıllar sonra gelip insanı tekrar bulabiliyor. Bu döngüye bazen yeni okunan bir kitapta geçen bir cümle, bazen de dış...
Hepimiz Yumurtayız!
Yumurta’nın alt metninde taşrayı ve ücra köşeleri çağrıştırma sorunu vardır. Ucuz olması tüketilebilir olması güçlü bir etkendir. Kuşkusuz habitus açısından tüketilebilir olmasının sebebi Bourdieu’nun söylediği gibi beğeni kavramına ait olmasıdır. Yumurta, yaşamın fırladığı kabuklu dünyanın “temsili evidir”. Freud’un “Uygarlığın Huzursuzluğu”’nda dediği antropolojik söylemi akla getirirsek “İnsanlık ne zaman iki ayak üzerinde yürüyebildiği zamanı fark ettiğinde”...
Bedbaht Bir Romantik: DANTE GABRIEL ROSSETTI
Müstesna bir şahsiyet ve bedbaht bir romantik olan Rossetti aynı zamanda sanatta akademizme karşı çıkan ve şövalye tarzı bir hareket başlatan “Rafael Öncesi Kardeşlik” adlı estetik akımın kurucuları arasında yer almaktadır. Viktorya dönemine damgasını vuran İtalyan asıllı İngiliz şair, illüstratör, ressam ve çevirmen Dante Gabriel Rossetti 12 Mayıs 1828 yılında Londra’da doğdu ve 9 Nisan...
Yine Tutunamayanlar, Yine Ulysses
Tutunamayanlar’ı çeyrek yüzyıl önce, henüz bir üniversite öğrencisiyken ilk okuduğumda, Selim Işık’ın kişiliğinde, yaşamımın önceden bütünüyle yaşanmış olduğu duygusuna kapılmıştım. Tutunamayanlar son olarak geride bıraktığımız bahar aylarında, ilk İngilizce baskısıyla gündeme geldi(1). Baskı adedi şimdilik 200 kopya ile sınırlı kalmışsa da, 40 yıl önce aramızdan ayrılan Oğuz Atay’ın en büyük hayallerinden biri böylece gerçekleşmiş oldu....