Ana Sayfa Genel “Dünyaya Orman Denir” sergisi

“Dünyaya Orman Denir” sergisi

“Dünyaya Orman Denir” sergisi

Seeds of Art kapsamında

“Dünyaya Orman Denir” sergisi

 

Bodrum Çamarası mevkiinde bulunan Barbaros Farm arazisinde sanat tohumları yeşeriyor!

İçeriğini Halka Sanat Projesi direktörü İpek Çankaya’nın yazdığı ve ressam Tao Ulusoy’la beraber geliştirdiği ve sanat tohumları anlamına gelen Seeds of Art, ilhamını doğadan alan, çok yıllı bir açık hava sanat etkinliğidir.

Amacı, çiftlik arazisi üzerinde bulunan çam ormanında gerçekleştirilecek sanatsal üretimlerin uzun soluklu biçimde izleyicilerle buluşmasını sağlamak, bostanı, serası, zeytinliği, mutfağı ve atölyeleri ile bir doğal tarım ve deneyim alanı olan çiftliğin doğayla kurduğu diyaloğu doğaya dost sanat pratikleriyle genişletmektir.

Çankaya ve Ulusoy’un küratoryal perspektifi sanatı; yaşamın ve üretimin doğal bir parçası, örnek modeli ve ilham kaynağı olarak kabul eder.

Seeds of Art şöyle işler: Her sene Seeds of Art kapsamında ayrı bir başlığı ve teması olan bir sergi düzenlenir. Davetli sanatçılar, orman içinde kalacak eser üretir. Seeds of Art küratörleri projeyi kurgularken sanat etiğini permakültür etiğinden ayrı görmezler.

İngilizcede kalıcı-tarım (permanent agriculture) ve kalıcı-kültür (permanent culture) kelimelerinin birleşiminden oluşan permakültür hem Barbaros Farm’ın hem Halka Sanat Projesi’nin deneyimleri arasında yer aldığından birleştirici bir unsur olmuştur. Sürdürülebilir insan yerleşimleri yaratma amaçlı bir tasarım sistem olan permakültür sadece insanla değil bitkiler, hayvanlar, binalar, toprak, su, enerji, iletişimle de ilgilidir ve dünyaya ve insana özen göstermeyi, kaynakları bütünün iyiliği için kullanmayı benimser. Seeds of Art üretimleri bu etiği besler.

 

Seeds of Art-2023

“Dünyaya Orman Denir”

 

Mekân: Barbaros Farm, Çamarası Bodrum

Sergi Açılış ve Kutlama Etkinliği: 4 Haziran 2023 Pazar

Sergi Ziyaret: Yıl boyu randevu ile

 

Çok yıllı açık hava sanat etkinliği Seeds of Art (Sanat Tohumları)’nın ilk yıl sergisi “Dünyaya Orman Denir” başlığını taşıyor.

“Dünyaya Orman Denir”, kendi mütevazi ölçeğinde, küresel yaşam krizlerine ve sistematik sorunlara karşı oluşan bilinç ve dayanışmaya katılıyor. Öz kaynaklarını uyumla kullanarak kendisini gerçekleştiren bir canlı, kendine yeterli bir sistem ve tüm canlılar için besleyici, koruyucu ve kapsayıcı örnek bir model olan ormanı sanatsal ifadelerle ilişkilendirmenin yollarını araştırıyor.

Sergi başlığı, doğayı bir metafor olarak kullanan Ursula K. Le Guin’in aynı adlı romanından ilham alıyor. Teknolojik açıdan gelişen insan ırkının dünyayı bir beton yığınına dönüştürdükten, hayvan ve bitki türlerini yok ettikten sonra kolonileştirdiği başka bir gezegende yaşanan bir direniş öyküsünü anlatan romanla günümüz arasında paralellik kuran “Dünyaya Orman Denir” sergisi günümüzde, dünyanın insan eliyle bozulmasının son derece hızlanmış olduğu gerçeğini yadsınamaz bir olgu olarak araştırmasının merkezine koyuyor.

Lale Altuner, Bağdagül Demirtaş, Tao Ulusoy ve Doğu Çankaya’nın eserlerinden oluşan sergi, çevre felaketleri, su, enerji, küresel iklim ve gıda krizleri, kentsel adalet meseleleri, nesli tükenen canlılar gibi derin sorunlarla kendisini belli eden bozulma karşısında doğaya yanıt veren eserleri bir araya getiriyor.

Atölyelerinde çalışmaya başlayan sanatçılar 25 Mayıs itibariyle arazide çalışmaya devam ederek eserleri alanda bitirecekler ve sergi 4 Haziran Pazar’a ziyarete açılacak.

Küratörler, Dünyaya Orman Denir sergisini şöyle anlatıyor:

İpek Çankaya, serginin 1960’larda gelişen ve farklı coğrafyalarda giderek yaygınlaşan arazi sanatı, toprak sanatı, çevre sanatı, yeryüzü sanatı gibi yaklaşımların gittiği yolu izlediğini belirterek doğada var olanı korumak, kaybedilene dikkat çekmek ve farklı yöntemlerle yeni yaşam tohumları atmak için doğa temelli bir üretim pratiğini cesaretlendirdiklerini söylüyor. Bu yüzden sergide, ormanın kaynaklarına, çeşitliliğine, gücüne, yaşam döngüsüne ve kapsayıcılığına referans veren işlerin yer alacağını ifade ediyor. Sergi ayrıca, bir açık hava sanat pratiği olarak, geleneksel galeri mekanına ve müze pratiğine dayalı sergi yapma biçimlerini sorgulayan alternatif arayışı temsil ediyor. Arazi sanatını, performatif eylemlere, zamanın ve doğa şartlarının eser üzerinde oluşturacağı etkilere de açan “Dünyaya Orman Denir” bir yandan da açık hava heykel kalıplarını sorgulayan ve yeniden değerlendiren tartışmalara bir pencere açıyor.

Tao Ulusoy ise doğayı, insan gerçeğine en uyumlu habitat ve özgürlük alanı olarak tanımlayan “Dünyaya Orman Denir” sergisi kapsamında doğaya yapılacak müdahalelerin, bu habitata dikkat çekmesini, çevreye dost ve iyileştirici müdahalelerden oluşmasını, formların doğadan esinlenmesini ve doğaya karışabilmesini hedeflediklerini belirtiyor.

“Dünyaya Orman Denir”, Barbaros Farm’ın çiftlik arazisinde gerçekleştirdiği uzun soluklu ilk sanat projesi olan Seeds of Art’ın birinci yıl sergisi ve Halka Sanat Projesi’nin Bodrum’da işbirliği yaptığı ilk sergi olma özelliği taşıyor.

 

“Dünyaya Orman Denir” Proje Grubu: İpek Çankaya (Kavramsal Çerçeve ve Eş-Küratör), Tao Ulusoy (Sanatçı ve Eş-Küratör), Lale Altunel (Sanatçı), Bağdagül Demirtürk (Sanatçı), Doğu Çankaya (Sanatçı), Pelin Naz Keskin (Fotoğraf ve Görsel İletişim – Barbaros Farm),

“Dünyaya Orman Denir” Ev Sahipleri: (Kezban Alacık (Permakültür Tasarımcısı – Barbaros Farm Operasyon Sorumlusu), Kerem Yılmaz – Barbaros Farm Kurucusu)

 

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl