EKDERDİ!
İstanbul sanat sezonu Ekim ayıyla birlikte usulca start aldı. Kimi kesimlerde yazın rehaveti sürerken bazı ataklarda yok değil. Şimdi sanat, tiyatro, müzik başta olmak üzere bir tura başlıyoruz, hazırlanın.
Sanat FUARINI SU BASARSA
Contemporary İstanbul’un 18. Edisyonu geçtiğimiz hafta izleyiciyle buluştu. Bir kent suçu sayılabilecek Terhane’yi mekân seçen fuara su baskını damgasını vurdu. Galeri ve inisiyatif olarak iki bölüme ayrılan fuarın, İnisiyatif bölümü yoğun yağışa maruz kaldı. Eserlerin herhangi bir sigortalama yapılmadığı bölümde fuar yönetimi çalışmaların üretim maliyetlerini karşılayarak bir çözüm bularak, konuyu kapattı.
Sanat yazarı Osman Erden Twitter üzerinden konuya şu eleştiriyi getirdi: Sanat inisiyatiflerinin fuarda ne işi var?
Bu eleştiriye fuara katılan bazı inisiyatif sözcülerinin tepki koyduğu gözlendi.
Konu hala tartışmamaya açık.
İKİ İLK SERGİ: Ali Artun ve Tuhera
Noks Art Space sezonu Sanatçı Nazlı Tuhera Moral ilk sergisiyle açtı. 212 Fotoğraf Günleri kapsamında açılan sergi analog fotoğrafın deneylere açık yüzüne güzel bir örnek. Sanatçı Moral’ın bir büyücü ya da cadı kadın misali karanlık odada vakit geçirdiği, kimyasallarla hemhal olduğu anlaşılıyor. Sergi 5 Kasım tarihine dek gezilebilir.
Modernizm kuramcısı, yazar ve editör Ali Artun’u bu sefer bir solo sergi ile karşımızda. Mimar kökenli bir isim olarak model yapma tekniğinin ötesinde sanatsal nesneler üretmiş Artun. Sergi kapsamında Hayalperest Mimarlık başlığında İletişim Yayınlarıyla ortak renkli bir kitap hazırlanmış. Kitaba 200tl bedel ile sergi alanından ulaşılabilir. Kendi ifadesiyle “rasyonel olmayan mimarlık üzerine 5 yıllık çalışma” yapan Artun, bu çalışma sürecinde “benim de fantazilerim uyandı” diyor. Sanatçının aletlere olan merakı birer fetiş nesne olarak vuku buluyor.
Nesnelerin yinelenmesi; üst üste binip, yeni hacim yaratırken, yeni algılara kapı açıyor. Bir makas yığını artık tek bir makasın imlediği şey değildir. Nesne tekinsizleşir. Sergideki üç kule formu Sovyet modernizminin estetik formlarına göz kırparken, aletlerin üst üste getirilmesi Fransız Yeni gerçekçileri, özellikle Arman’ın heykellerini çağrıştırıyor. Sergiye dair eleştirim ise mekânın heykellerin sayısı yanında küçük kalması oldu.
MODA SAHNESİ IŞILDIYOR
Sezona iki yeni oyun ile başlayan Kadıköy’ün muhalif ve estetik değerlerden ödün vermeyen sahnesinin yeni oyunlarından İki Kore’nin Birleşmesine konuk olduk. Kalabalık bir kadroyla icra edilen dinamik bir oyun. İç içe geçmiş skeçler boyunca oyuncular sürekli yeni karakterlere/kostümlere bürünüyor. Uyarlamada Türk müziğinden seçilen şarkıların seçimi gerek sıcak bir etki yaratıyor, gerekse küçükte olsa bir müzikal havası yaratıyor.
Oyuncuların göz kamaştıran performansları yanında oyunun yönetmeni Kemal Aydoğan’ın tuşeli tavrı ve sağlam kurgusu öne çıkıyor. Hem güldürüyor hem düşündürüyor bu oyun.
İki Konser, Bir Kulis: Peyk ve She Past Away
Peyk grubu 25. sanat yılında oldukça genç, delikanlı bir tavırla ÇALIŞMALARINA SÜRDÜYOR. Peyk geçtiğimiz günlerde Wall sahnede bir konser verdi. Biraz yorgun ama işine hakim bir performans ile başladılar. Dakikalar geçtikçe daha da açıldılar. Bas gitar da Barış, klavye ve kemanda Özgür hoca özellikle göz doldurdular.
Konser arasında dört arkadaş grubun kulisine baskın yapmaya gittik. Fakat grup kapı önünde hava almayı seçmiş, biz bize onların birer birasını içmiş olduk. Bu da geceyi benim için unutulmaz kılan anlardandı.
Peyk şimdi Hamiyet adlı ilk müzikal projeleri için dört nala hummalı bir çalışma içinde. Aslı İnandık’ın başrolü oynayacağı müzikal İstanbul Tiyatro festivaliyle izleyici karşısına çıkacak.
She Past Away artık uluslararası bir marka olmuş Bursa çıkışlı dark wave grubu. Türkiye turnesi kapsamında İF Beşiktaş’ta verdikleri konsere konuk olduk. İkli her zamanki gibi alana hakim, güçlü bir performans sergiledi. Gecenin tek eksisi bence ses masasıydı, alt yapı davulları çok yüksek verilince yer yer gitar, synt ve vokal dibe düştü.
Cevdet Erek’e sorduk yeni Nekropsi konseri ne zaman diye. Cevdet konserler çok güzel geçiyor ama yeni şeyler yapma zamanı-diyerek bir süre konser olmayacağını söyledi.
Continental
John Wick dünyasında geçen üç bölümlük dizinin ilk bölümü harika, ikinci bölümü düşük tempolu geçti. Şimdi gözler finalde.
Özellikle dizinin sountrack’ine dikkat, kulakların pasını silecek güzellikte.
İstanbul Modern de Ne Oluyor?
İstanbul Modern geçtiğimiz günlerde Perşembe tam gün olan “halk günü” uygulamasına kısıtlamaya gitti. Bu duruma tepki olarak üç sanat inisiyatifi -Açık Masa, Pact Türkiye, Kamusal Sanat Laboratuvarı – bir kampanya başlattı. Change.org üzerinden yayılan tepkiye aşağıdaki linkten imza atıp destek olabilirsiniz.
https://www.change.org/HalkGunuIstanbulModern
Yakında yeni bölümle görüşmek üzre.