Sokaktaki insanın bedene/bedenine bakışı ile; sanatçının, bohemin, bipolar ya da şizofrenin bakışı farklıdır. İlk grup normal bir kabullenmeyle işer, dışkılar, sevişir. İkinci grup ise bu eylemler birer sorunsaldır. Salvador Dali’nin büyük masturbatör olması, Antonin Artaud’nun dışkısallık arayışı, Kathy Acker’ın sado-mazoşizmi ya da Junky yazar W. S. Burroughs’un bedeni et olarak ele alışı gibi. Sürrealistler bedeni...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Yazar: $ s (Rafet Arslan)
Cyberpunk Kurguya Giriş
Cyberpunk 1980’lerin başında edebiyat, müzik, sinema, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarında kendini göstermiş bilimkurgu sanatının bir alt türüdür. Gerek edebi çalışmaları gerekse de kuramvari yazılarıyla akımın önde gelen figürlerinden olan Bruce Syetling cyberpunk’ı bilimkurgunun sokağa inmiş hali olarak özetlemiştir. Cyberpunk ile bilimkurgu ve yaşama döndüyse, peki öncesinde neredeydi? Bilimkurgu; post-apokaliptik senaryolarda yıkım sonrası hayatta kalma...
Güncel Müdahaleler II- Bir Otopsi İhtiyacı
Defne Ayas’ın danışma kurulunca en çok oy almasına rağmen Bienal küratörlüğüne seçilmemesi mevcut iktidara hoş görünmek amacıyla yapılsa da, Vasıf beyin uzun yıllardır inşa ettiği güç alanını yok sayan ve onu muhalefet konumuna sürükleyen bir tavırdı. Bu durum çoktandır sessiz olan bazı kuvvetlerin sahada ağırlığını koymasına yol açtı. Basına verilen ard arda demeçlerle İKSV’nin zaman...
Olmadığım Yerde Huzur
Azınlık Olmanın Hediyesi Azınlık olmak bir yanınla bir çoğunluğun karşısında etkisiz, kaybeden ya da katlanan olmak demektir. Fakat bunun yanında azınlık; edilgen olmayan, yola getirilemeyen, karşıt olan da demektir. En azından uzaktan asi gözükebilir, yer yer ironin cool mevkiinde konumlanabilir azınlık. Mağrur- ben demiştim, vakur- öyle imkânı yok, gururlu- çoğunluktan değilim; deme şansını da hediye...
Güncel Müdahaleler: İstanbul Sanat Aleminin Nabzı
EKDERDİ! İstanbul sanat sezonu Ekim ayıyla birlikte usulca start aldı. Kimi kesimlerde yazın rehaveti sürerken bazı ataklarda yok değil. Şimdi sanat, tiyatro, müzik başta olmak üzere bir tura başlıyoruz, hazırlanın. Sanat FUARINI SU BASARSA Contemporary İstanbul’un 18. Edisyonu geçtiğimiz hafta izleyiciyle buluştu. Bir kent suçu sayılabilecek Terhane’yi mekân seçen fuara su baskını damgasını vurdu. Galeri...
Sineklerin Tanrısı
Çocukluk hep masumiyetle anılagelmiştir, örneğin çocuklara karşı işlenen suçlar toplumda derin infial yaratır. Benzer bir suç yetişkin birine karşı işlendiğinde, karşılığı gazetelerin 3. sayfa haberleridir. Çocukların işlediği küçük suçlara hoşca bakılır; büyük bir suç işlediklerinde ise toplum sert bir özeleştiri sürecine girerek günah çıkarır. Toplum, çocukları sevmeyen, onlarla anlaşamayan yetişkinlerede hoş gözle bakmaz. Postmodern...
Bir Konser Kaydı: Cenk Taner (Karga)
Zamanın donduğu bir uzamdayım. Oysa ne kadar zordur, böyle bir sözcüğü kurmak. Ve ne kadar tuhaf ve metafizik bir algı-anı başka uzaylarda. Ama burası Kadıköy, hala ilk gençliğimizdeyiz, kulağımın hemen kenarında nereden çıktığı belirsiz bir sivilce.(üstelik hiç tanışmasak daha iyi olurdu) Kusura bakma yaram çok diyor, Cenk Taner ve ben donmuş bir zamanın keyfini Karga’da...
Depresyona Karşı Şiir ya da Direniş
Vahşi bir çağdayız, güncellenmiş bir ortaçağın içindeyiz sanki. Küçücük botlara sığmaya çalışan mülteciler, açılan, kapana ya da duvar örülen sınırlar, savaşlar, ekonomik krizler, her yanda pörtleyen polis devletleri; kıssaca her geçen gün nefes almayı zorlaştıran küresel sistem. Dünya çapında korku, panik dalgaları yaratan, herkesi herkesten şüphe eder pataloji yaratan, kalabalık yerlerden korku doğuran salgın hastalıklar....
Dada/Sürrealizmin Erk ile Çifte İmtihanı
André Breton ve Marcel Duchamp önce dada hareketinin ardından da sürrealizmin en önce gelen fiğürleri oldular. Metnimizde; önce sofra adabı ardından şiirsel eşitlik hakkı üzerinden iki örnekle dada/sürrealizm geleneğinin biyo-politikasına bakış atacağız. Sınıfsal kast sistemleri yanında farklı ideolojilerde yemek yeme eylemi üzerinden ifade edilir. Örneğin sofranın nasıl kurulacağı kadar onun nasıl sunulacağı da ideolojik bir...
Suç Fiili Olarak Dikizleme
Sudaki yansımasından kendi imgesine çarpılan Narkisos’tan, Borges’in öyküsünde çoğaltma gücü nedeniyle korkulan aynalara, Camera obsuca’dan, Benjamin’in altını çizdiği modern yeniden üretme tekniklerine ve oradan herkesin gözetleyici-kaydedici olduğu günümüzün high-tech kültürüne; uygar insanın tarihi bir çeşit izleme-izlettirme uygarlığı ola gelmiştir. 50. yılında bir gözetleme-gözetleme klasiği olan Michael Powell’ın Pepping Tom filmi üzerinden, insan ruhunun karanlık...