1.
Yutan bir kuyruktur İstanbul, anakondadır
kuyruklu taşlar altında nikâhlar
çarpışan cıvalı zarlar
kayan kaldırımlar ayağında
kiralık deniz, fiyatta anlaşırız denizi, paylaşırız hatta
gülüşlü anlarını bir hayatın
Kirazlıtepe’den aşağı hamur
ve çamaşır suyu sıvalı kolların şehri
ama biz kadına da İstanbul deriz kardeşim
bütün sorun kokması mı
yoksa kafa kafaya kırılması mı yumurta çiftinin?
Sustuk, bekliyoruz…
2.
Bence
her masala abc’sinden başlamalı, şahsen
küf dökülüp beyaz badanalı dişlerinden
geçkin, bel ve boyun fıtıklıyken
büyük Türkiye, diyelim önce, yarına ne bıraktın?
mini cenaze birkaç,
kendinden menkul cinayetler…
ihmal edilebilir bir yoksulluk bizimki – niyetlerden başlayan
insan bir yerde uzayı bulmalı…
böyle bir masalın kadını böyle bir İstanbul olmaz mı?
Bu Doğu masalında elbet önden buyurur, ki buyursunlar
“korkmayın kızlar, biz teneke çalıyoruz” abiler…
3.
Kadir kıymet bilsek
seve seve ölürdük şiirlerinizde
sallanmayan masalar bulur çay bahçelerinde
güler yüzlü bir kargayla
sahiden mutlu olurduk beklerken
kuyruğu ve İstanbul’u…
beyler, beylerden beyler, beylerbeyleri
terlikli dizilerden öğrendiğimiz her akşam
Efsaneye de abc’sinden başlamalı, şahsen…
4.
Ben ki bir şiirlik İstanbul’umdur, her kış yok olurum
evde unutulan, üstüne kilitlenen,
bayan pardonum, el alışkanlığıyla
elbette geçkinim konuştuğumda
ekran serüvenlerinden emekli
süslü püslü ağlar, duvar köşelerinde örüp öreceği…
5.
Plastik çalsanız yeterdi boş vakitlerinizde
aşk olsun, beyler…
6.
Ağlayan bir İstanbul gönderelim bugün de sevgiliye…
Desen: Abidin Dino