Ana Sayfa Litera ŞİİRLER

ŞİİRLER

ŞİİRLER

R DAĞI YANILTMAK

İnsanın öznesi yalnızlığıdır

Ne giyerse üstüne onunla zenginleşir

Güler insan çoğalır

Susar insan serinletir

Gider insan, özlemi kabusa döndürür


Bir dağı bile yanıltır insan

Dağ insanın aymazlığıdır

***


AİT OLMAK

Aitim, sana mı peki, bunun yanıtı zor

O yanıta aitim belki


Alkol ve g
özyaşı iyidir, aşktan söz etmedim daha

Bir yokluğun var bilmezsin, hani bana şiirler yazdıran

Evet, o yokluğa aitim aslolan bu


Küfre aitim bir de, beni kıymetsiz kılan her şeye s
övüyorum

Kötü sözlere aitim, bu beni rahatlatıyor, savruk ve serseriyim

Ağaçlara ait olduğumu bütün dallar biliyor

Bütün trafik lambaları yeşile aitsin diye fısıldıyor bana

Yeryüzüne ne kadar aitim bilmiyorum, sığ ve akılsızım

Yolum fırtınaya çıkıyor serin bir gece yarısında

Şimşeklere aitim diye düşünüyorum, ama kendine gel diyor Poseidon’un homurtusu bu

Pısıyor ve kulübeme çekiliyorum, şu gerçek ve ait olduğum tek yere

Bal kovanlarına ait olmak isterdim bir de

Bisiklet pedallarına deli rüzgârda

Dalgalara, yıldızlara ve savruk dizelere

Evet, ait olduğum onca şey

Yokluğunun sağlaması belki de

Kendime ait olsam

Bir kedi daha beslerdim, yeminle

***


YENİ
LGİN KAÇINILMAZ

Bir orman çalı çırpı irisidir yalnızca

Bir insan çözülmüşü biriktirdiklerinin

Issız bir yolda, benzersiz bir tarifte, bir kavgada örneğin

Yalnızlığın yankısı vardır, çarpar ve siler sözcüklerini

Yenilgin kaçınılmaz


Ne diyeceksen bir anda, bir nefeste bu yüzden

Sevgiye, öfkeye, kine ve yılgınlığa örneğin

Kayıplar manzumesi belki, elimin ayasında biriken

Susan bir kalabalık olursun tarihin yok hükmünde

Yenilgin kaçınılmaz


Bir orman çalı çırpı irisidir bu yüzden

Ellerin ve bakışların çekilir, gün bitimi eşliğinde

Yolların, tüm yolların tek kişilik olduğunu anlarsın

Yenilgin kaçınılmaz


Bir orman düşü olarak kalsın çalı çırpı irisi olmak

Hazin bir akşam sofrasıdır, çatal bıçak sesleri ölüme methiye

Yalnızlık korkunç bir çığlıktır, bütün ormanları tutuşturur

Aksin suda boğulur, gölgen gider kaybolur yamaçta

İzin çoktan silinmiştir, adın son kez yinelenir ve yurdun

Her atlasta bir yama

Ufkun dağılır, aklın karışır, akşam ermez sabaha

Ölüm sonsuz bir tırmanıştır; bu işte bir hayatiyet var!

Çalı çırpıya katılırsın sesinle, gövdenle, sözcüklerinle

Tüm güzellikleri kahreden o başlangıçlardan biri belki

Susarsın, titreyen bakışlarla uzamsız bir Kerbela

Bitersen yinelenir bu daha, bu bir daha


Yinele son cümleyi, unut ormanı
ve susarmış gibi fısılda

Yenilgin kaçınılmaz

_____

ERKAN KARAKİRAZ’IN YORUMU

Ahmet Önel, ‘Bir Dağı Yanıltmak’, ‘Ait Olmak’ ve ‘Yenilgin Kaçınılmaz’ başlıklarını verdiği şiirlerinde, birbirini doğrulayıp tamamlayan, bir bütünün ayrıntılarda farklı, fakat temelde birbirine teğet geçen benzerlikte parçalarını bir araya getiriyor. Deneyimle bilenmiş, elinde biriken verileri bilgece -hatta dervişane- ve başkaldıran bir ölçekte oranlayarak ölçüp tartan bir özne söz alıyor her üç şiirde de. Bu söz alışta, dipten gelen bir alçakgönüllülük de var, feleğin çemberinden geçmişliğin, muhatabını yüreklendirme gayesi de, direnç göstermeye çağıran savaşçı bir ruh da.

Bir Dağı Yanıltmak’ta ‘İnsanın öznesi yalnızlığıdır/ Ne giyerse üstüne onunla zenginleşir’ diyen şair, damıtılmış bir dile varmanın kıyısından sesleniyor; ‘Oldum!’ demeden ‘olmaya’ bitişiyor. Ön denetimden geçirilmiş, dokuz düşünülüp bir söylenmiş bir dilin peşinde.

Ait Olmak’ta aidiyet duygusunu sorgulamaya girişip bir şair özne olarak dizelere sızıyor; ait olduğunu düşündüğü yer yer rastlantısallık içeren ögelerin bir listesini çıkarıyor ve ‘Şimşeklere aitim diye düşünüyorum, ama kendine gel diyor Poseidon’un homurtusu bu/ Pısıyor ve kulübeme çekiliyorum, şu gerçek ve ait olduğum tek yere’ diyerek bireyin hayatta kalma güdüsünün ne denli güçlü olduğunu açık ediyor.

Yenilgin Kaçınılmaz’ ise bu üç şiir arasında yaşamın belirsizliklerine en yakından bakanı. Tedirginlik, şüphe ve coşkuyla kucaklanan tüm geçmiş deneyimleri taşıyan kara trenin varacağı nihai istasyona odaklanıyor. Birbiriyle örtüşen ögelerin sahih sesinde, hem kayboluşa yol alan bir varoluş sancısı hem de kendini eksik/fazla anlamlandırıp evrendeki yerini bulmaya yaklaşan, sunduğu etik dayanaklarla bir iyileşme hâli mevcut. Şiirde, o içeriden dışarıya taşan yaranın ve/veya tedavinin en yakınında dikilen dizeler belki de şu dizeler: ‘Bir orman düşü olarak kalsın çalı çırpı irisi olmak/ Hazin bir akşam sofrasıdır, çatal bıçak sesleri ölüme methiye’.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl