Ana Sayfa Genel Yeni Bir Yayınevi: Telemak’tan İki Kitap

Yeni Bir Yayınevi: Telemak’tan İki Kitap

Yeni Bir Yayınevi: Telemak’tan İki Kitap

RUR Rossum’un Üniversal Robotları

KarelÇapek, KaterinaÇupova

Çeviren adı: Martin Alaçam

 

Modern Çek edebiyatının kurucularından KarelČapek, R.U.R. isimli bilimkurgu tiyatro oyununu 1920’de yazdı. 25 Ocak 1921’deki ilk sahnelenişinden itibaren kitleleri hem dehşete düşürdü hem de büyüledi. Öyle ki, 1923’e gelindiğinde oyun 30 dile çevrilmişti. I. Dünya Savaşı’nın dehşetinin dönüştürdüğü bir dünyada gelmekte olana dair bir kehanetti: Atların yerini mekanize araçların, tüfeğin yerini otomatik silahların aldığı bir savaşın ardından ilerlemenin durdurak bilmeyen hareketini mantıki sonucuna götürüyor Rossum’un Üniversal Robotları. Dünyaya “Robot” kelimesini hediye eden Čapek’in bu eseri insanlığın kendi elleriyle yarattığı makinelerin elinde son bulduğu bir yokoluş tasavvuru sunuyor. İhtiyar Rossum’un formülü yapay insanımsılar insana kafa tutuyor. Yazılışından bir yüzyıl sonra dahi R.U.R. bugünü anlatıyor: İnsansız araçlar, robotik uzuvlar, suni organlar ve yapay zeka araştırmalarının günbegün ilerlediği, işin sonunun konuşulduğu, üretimin insansızlaştığı yeni bir yüzyıl için de zorunlu okuma vasfını korur. KateřinaČupová, özgün estetiğiyle, R.U.R.’u bir çizgi roman olarak yeniden yaratıyor.

 

Türkiye’de Özel İsimlerin Tarihi

Doğan Gürpınar

 

“Anadolu’da çocuğun ismi kaderini getirir derler. Kaderi getirir mi getirmez mi bilmem ama tıpkı bedenlerimiz gibi isimlerimiz de politik. Doğan Gürpınar’ın hayli eğlenceli ama aslında daha çok bilgilendirici bu kitabını isimlerin politiği diye okudum.”Nevşin Mengü

 

“Gürpınar, aslında hepimizin gözünün önünde duran bir konuya hiç birimizin adını koymayı akıl etmediği bir şekilde bakmış ve çocuklara verilen isimlerle siyasi coğrafyanın değişen dönemlerdeki izini sürmüş. Sadece bunun da değil, aynı dönemde farklı toplumsal gruplarda çocuklara verilen isimlerin anlamlarının da üzerine gitmiş. Sizin de aklınıza gelmiştir: aileniz siz doğduğunuzda isminizi koyarken, sizinle aynı gün doğan bir yaşıtınıza neden ayrı dünyaları yansıtan bir ismin verildiğini. Zihninizde yeni pencereler açmaya aday bir çalışma.”Murat Yetkin

 

Türkiye’de Özel İsimlerin Tarihi, Tanzimat’tan günümüze isimlerin izini sürüyor. Yeşil sahalardan sahne ışıklarına, romanların tozlu sayfalarından siyasal mitinglere isimlere ilham veren isimlerin izinden gidiyor. Kitapta geçit yapan yüzlerce isimde dönemlerin ruhu vücuda geliyor: Leyla’nın, Enver’in, Fikret’in, Türkan’ın, Sevim’in, Orhan’ın, Ayla’nın, Metin’in, Banu’nun, Kürşat’ın, Umut’un, Devrim’in, Melis’in, Selin’in, Ada’nın ve birçok eski-yeni isminmaceralarıTürkiye’nin tarihini anlatıyor. Bize konulan isimler kişiselle toplumsalı ve tarihselikesiştirir. Ailelerin kuşaklar boyu dönüşen hikâyeleri isimlerin değişiminde görünürlük kazanır. Yüz elli yılı aşkın bir zaman aralığında Türkiye’de farklı sosyal, kültürel ve sınıfsal arkaplandan gelen insanların arzu dünyalarını, hayallerini, biricik çocuklarına verdikleri isimlerle keşfe çıkıyoruz.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl