Ana Sayfa Kritik ARTANKARA 2023 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ

ARTANKARA 2023 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ

ARTANKARA 2023 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ

Garp cephesinde yeni ve iyi çok az şey var!  Yetersiz yenilik ve değişiklik bu yapı içinde çok küçük kaldığı için ivme yaratmadan Artankara 2023 fuarı bilinen haliyle başladı ve bilinen haliyle de 2024 yılında tekrar açılmak üzere kapandı. Artnakara-2022 eleştiri yazımın tarih ve bazı isimlerini değiştirip tekrar 2023 yılı için yayınlasam dikkatli okuyucular dışında kimsenin fark etmeyeceğini düşüncesindeyim. https://www.ekdergi.com/artankara-2022-uluslarasi-cagdas-sanat-fuari-bir-elestiri/

Artankara’nın bir sanat fuarı olarak gelişmesi için eleştirilere kulak tıkamak ve yok saymak yerine, ne denilmek istenildiğini anlamaya çalışmak Artankara ve Ankara sanat dünyasının yararına olacaktır. Dokuzuncu yılını tamamlayan, nedense bir türlü ergenlik dönemini geçip olgunlaşma dönemine giremeyen, kurumsallaşamayan, sorunları susularak geçiştirilen ve hakkında konuşulmaktan kaçınılan Artankara’nın her fuar döneminin sistematik incelenerek ve gerekçeli eleştirilmesinin fuarın zararına değil, tam tersi yararınadır.

 

Sanat Fuarı:

Yazdıklarımdan aldığım geri dönüşlerden “Sanat Fuarı” kavramının içeriğiyle panayır, festival,  sergi kavramlarının karıştırıldığı görülmektedir. Kavramlar; düşüncemizi içerisine koyduğumuz kaplar,  ortak özellikleri paylaşan ve aynı isimle tanımlanan simgeler, olaylar ve varlıklardan oluşan bir öbektir. Sanat fuarı bir üst kavramdır.

Bir nesne,  olay, olgu, yapı vb. temel özelliklerinden hareket ederek tanımlanır ve bu özellikler katman katman sınıflandırılarak aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya çatı kavrama ulaşılır. “Taş” kelimesi sözlüklerde ad olarak “ kimyasal bileşimi ve fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden tuzlarından ve oksitlerinden alan, katı, sert ve sağlam madde. “ olarak tanımlanır. Son derece yumuşak olan sabun taşı da, granit de taştır.  Her taşı her yerde ve işte kullanamazsınız.

Dünya’da sanat fuarcılığı;

  • Doğrudan galerilerle-Sanatçılarla ,
  • Davetli-Başvurulu,
  • Seçici kurullu-Seçimsiz,
  • Katılımı Bedelli-Bedelsiz,
  • Yerel-Ulusal-Uluslararası,
  • Ana sponsor destekli-Ana sponsor desteksiz,
  • Kurumsal yapısının vakıf, ya da güçlü bir şirkete bağlı olması,
  • Sunulan eserlerin niteliği (Çağdaş, modern, geleneksel vb.)
  • Küratörlü-Küratörsüz

Başta olmak üzere değişik modellerde yapılır. Her bir özellik, bunların birbiriyle ilişkisi ve bütün içindeki yoğunluğu;  sanat fuarının türünü ortaya koyacağı gibi,  sanat fuarı adıyla yaptığınız eylemin sanat fuarı dışında bir başka kavramla nitelendirilmenize de yol açabilir.  Siz sanat fuarı yaptığınızı iddia edebilirsiniz, aslında o çok büyük bir sanat panayırına dönüşmüştür ve haberiniz bile yoktur. İyi niyetli olmak veya şartların yetersizliği gibi çok sayıda gerekçeler ileri sürseniz de;  sizin söylediğiniz değil, ortaya konan önemlidir.

Bu özellikler dikkate alındığında Artankara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nın;

  • Katılım şekli açısından görünüşte galeriler üzerinden katılımlı, ama galeri olmasına gerek duyulmayan herkesin bağımsız veya bir galeri görüntüsü altında katılabildiği,
  • Katılımcıların bir seçici kurul tarafından elenmediği ve girişin serbest olduğu,
  • Katılım için galerilere veya galeri görünümlü oluşuma katılım bedeli ödendiği,
  • Ağırlıklı Ankaralı sanatçılar yanında tüm Türkiye’den sanatçıların katılabildiği, Uluslararası katılımlarda ciddi sanatsal nitelik sorunu olan sanatçı-galerilerin olduğu, Yurtdışı koleksiyonerler tarafından izlenmemesi,
  • Fuarın finansmanına doğrudan katkı koyarak fuarın marka değerinden güç almak isteyen mali ve prestij yapısı olmayan, sadece küçük ayni ve hizmet desteği alan,
  • Herhangi bir vakıf, ya da güçlü bir şirket bünyesinde olmayan,  orta düzeyde bir ticari şirketin fuar markası olması,
  • Adı içinde yer alan “Çağdaş” kavramına karşılık her türlü çalışmanın bir arada çok rahat sergilenmesi
  • Küratörsüz sanat fuarı olma, dikkate almadan bırakın yurt dışındaki Uluslararası çağdaş fuarlar sınıfına koymayı, ülkedeki iyi sanat fuarı uygulamalardan CI Contemporary ve Akaretler Artweeks ile karşılaştırılması mümkün değildir.

Tüm tartışmanın merkezi;  Artankara fuar olarak konseptini açıkça belirtmemesi ve ortaya koyduğunu iddia ettiği fuar tipi ile uygulamasının farklı olmasıdır.  Artankara parasını ödeyen herkesin kolaylıkla katılabileceği bir sanat fuarıdır. Kayıtta var olup da uygulama da olmayan seçici kurul sadece bir formalitedir. Örgüt ve mali yapısı ile hedef ve vizyonu birlikte değerlendirildiğinde bu özelliklerinin kısa sürede değişmeyeceği için Artankara’dan beklentilerimi çok iyi organize edilmiş, coşkulu,  sevimli ve arasında gerçek sanat eserlerinin de bulunduğu bir sanat festivali-panayırı düzeyine indirmekten başka bir umudum kalmadı.

Artankara’nın Türk Sanat Fuarcılığındaki Yeri:

İstanbul’da dört, Ankara’da bir ve Bodrum’da bir olmak üzere Türkiye’de faal olan toplam 6 sanat fuarları bulunmakta olup,  bu fuarların 2 tanesi olan Artanakara Uluslararası Sanat Fuarı ve ArtContact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı;  Atis Fuarcılık AŞ tarafından düzenlenmektedir. İstanbul Sanat ve Antika Fuarı ve Bodrum Art Fair  Demos Fuarcılık AŞ fuarlarıdır. CI Contemporary İstanbul vakıf tarafından ve Akaretler Artweeks Bilgili Holding tarafından yönetilmektedir.

Ankara’da sadece Artankara Uluslararası Sanat Fuarı düzenlenmektedir. Artankara Sanat Fuarı’nı şu an faal olmayan değil, bu mevcut fuarlar içinde kıyaslamak gerekirse fuarcılığın üçüncü ligindeki İstanbul Sanat ve Antika Fuarı veya Bodrum Art Fair ile değerlendirmek gerekir.

Ankara’da bu ayarda sergi yapılabilecek fuar alanı olmadığı gibi Artanakara’nın fuar alanı olan ATO Congresium’da başka bir sanat fuarı düzenlemek de mümkün değildir.   Artanakara’daki aksaklıkların büyük kısmı bu tekelciliğin yarattığı rahatlıktan kaynaklanmaktadır. Ankara’dan yeni bir fuar çıkamayacağı gibi,   CI Contemporary ve Akaretler Artweeks’in de Ankara’da da fuarcılık yapmaları konseptlerine aykırıdır. Artankara;   Ankara’da yıkılamayacak tekel sanat fuarıdır. Demos fuarcılık da gelse bundan farklı olmayacaktır.

Artankara; hem yerli ve milli,  Ankaralı, hem Uluslararası, hem de Çağdaş bir sanat fuardır. Bir fuarda bu kadar zıt özelliği bir arada taşımak eşyanın tabiatına aykırıdır.   Yukarıdaki bilgileri fuardaki uygulamaları ile birlikte değerlendirilmeden Artankara’nın Türk sanat fuarcılığındaki yerini tespit etmek hatalı olacaktır.

Sergileme Şekli:

Galeriler arası dar koridorlar ve küçük küçük alanlarda oluşturulmuş stantlarda sergileme sorunu hala devam ediyor. Fuarın en prestijli ve en çok izleyici trafiğinin yaşandığı orta alan olup, bu orta alana cepheli galerinin eser-sergilemesinin niteliği (Fırça ve Galeri M  harici)  beklenen standartlardaydı. Özellikle Fırça Sanat Galerisi iç mekânda ve koridorda yan yana astığı resimlerle duvarı maksimum kullanmaya çalışmıştır.  Pramit Art, AlarmArt ve Mustafa Ayaz da bu konuna geçmişte olduğu gibi sergileme konusunda çok titiz ve başarılı bulunmuştur.

Sosyal projeler hariç katılımcıların tamamına yakınının katılım bedelini galeriler üzerinden veya doğrudan fuar şirketlerine ödedikleri,  mali yükün sanatçılara yükledikleri gibi bazılarının sanatçılardan satıştan yüksek oranlarda komisyon alınması sanatçılara büyük bir ek yük eklediği ( hatta bazılarının bir resim aldıkları) bilinmektedir. “Her iki taraf bu konuda anlaşmışsa sorun nerede?” Diyenler olabilir. Öncelikle fuarın tamamen bir ticari yapı veya ücretsiz fuar olmayacağını unutmayalım. Tüm maliyetleri sanatçıya yüklediğiniz zaman bu defa galeriler kendi alanlarındaki her santimetre kareyi maksimumu da aşan şekilde kullandırmak zorunda kalıyorlar. Sergileme konusunda başarılı galerilerin sayısı çok az olup, bu galeriler her yıl aynı yerde fuara katılmakta, sergilemedeki başarıları ve satış potansiyelleri ile hemen dikkat çekmektedir. Galeriler tarafından metre kare esasıyla satılan alanlarına Fayda-Maliyet esasıyla adeta boşluk kalmacasına adeta duvar kâğıdı gibi asanlar çoğunluktaydı.  Alıcının duvarda çok resmi yan yana görünce satın alacağını sananlar ile  “Parasını verdim. Asarım!” diyenler çoğunluktaydı. Buna dur diyecek bir yapı olmadığı gibi galeri ve fuar yönetimi metre kare esaslı satış yaptığı ve parasını aldığı için susarak kenara çekilmektedir.

2024 Artankara Fuarı’na ben de parasını ödemem şartıyla katılmak istesem; bana ayrılan tüm duvarı kendi çocukluk fotoğraflarımla kaplasam kim ne diyebilir? Parasıyla değil mi?

Fuarın ikinci gününde bazı galerilerde aydınlatma sorunu devam ediyordu. Geçen yılda da bu yetersiz ışıkla sergileme sorunu vardı. Fuarın üçüncü günü sorun giderilmişti, ama fuar zaten toplam beş gündü.

Tuvaletlere giriş alanının sol kısmındaki seramik sergisi;  seramik çalışmaların kime ait olduğu, sanatçısının kim olduğu vb. bilgileri olmadığı için bir çeşit işporta seramik eşya satış alanına dönüştürülmüştür.  Bu alanı bir bedel karşılığı veya bedelsiz vermiş olsanız da, tuvalet girişinde sergileme yapmak fuarın çıtasının her geçen gün düştüğünün yansımasıdır.

Sanat; iyiyi, güzeli, yakışanı bilmek, bunları yaşama ve yansıtma işidir.

Fuar Sigortası:

Çok kısa süre önce ülkemiz bir deprem felaketi yaşadı.  Her türlü afetten sonra hemen can mal sonra da derdi başlamaktadır. Sigorta sistemi bu risklere karşı yapılmaktadır.  “Felaket tellallığı yapma!” diyenler çıkacak, ama ben sorayım.  “Bir gece fuar alanında yangın çıksa, deprem olsa, ya da sabah geldiğinizde çalışmanız tahrip edilmişse zararınızı kim nasıl karşılayacaktır?”  Daha özet sorayım; “Eserleri asmaya başladığınız andan, son gün fuar alanından ayrılana kadar eserlerinizin sigortası olup olmadığını galerinize sordunuz mu?”   Gerçekten abartmıyorum.  Consepart Sanat Topluluğu standında seramik eserleri sergilenen seramik sanatçısı Murat Biçer’in bir seramik çalışması 9 Mart 2023 sabahı kırık olarak bulunmuştur. Murat Biçer bu çalışmasına 10 bin TL. etiket koyduğunu tarafıma ifade etmiştir. Sanatçıya fuar yönetimince sanatçıya;  gece kameraların çalışmadığı ve nasıl kırıldığının tespit edilemediği için sorumluluk alınamayacağı ifade edilmiştir. Daha sonra 2 bin TL gibi bir rakam teklif edilmiş, ama sanatçı bu ödemeyi kabul etmediğini ifade etmiştir.

Sanatçılar! Sizin için çok değerli olan eserlerinizi fuar alanında bırakıyorsunuz sigortanız yok, daha da ilginci gece kameralar çalışmıyor.

 

BRHD Sergi Alanı:

Birleşik Ressam ve Heykeltraşlar Derneği fuara ikinci katta kendilerine ayrılan alanda üyeleriyle katılmıştır.  Labirent gibi küçük alanlarda eser sergileyerek fuara katılmış olmak sadece fuara katılmış olmayı yaratır. Herkesi memnun etmeye çalışan hiç kimseyi memnun edemez. O alan BRHD’ye nasıl ve hangi şartlarda tahsis edildiği benim konum olmayıp, BRHD gibi bir sanatçı derneğinin izlemek için bir sanatsever olarak benim önüme koyduklarına ve sunuş şekline bakarım. BRHD gibi konuda yetkin sanatçılardan oluşan bir STK bunu yapıyorsa fuardaki sergileme üzerine hiç eleştiri yapmamamız gerekir.  Bu alanda Himmet Gümrah’a ayrılan alan;  sergileme şekli ve ışıklandırması ile BRHD alanında yaşanan kaostan hemen ayrılmakta ve sergilemedeki titizliği dikkat çekmektedir.  Demek ki; istenilince yapılıyormuş.

Fuar Giriş Ücreti:

Çok sayıda sanatseverden fuar giriş ve otopark ücretinin çok yüksek olduğu ve bu konuyu gündeme getirmem istenildi.  Otopark işletmesi fuar yönetime ait olmayıp,  ATO Congresium işletmecisindedir.  Fuar Giriş ücreti Tam 100.- TL ve öğrenci 50.- TL dir.  Sanatçılara ve galericilere ücretsiz misafirleri için giriş davetiyesi verildiği ve okullar aracılığıyla öğrencilere fuar girişinin ücretsiz olduğunu bilmekteyim. Artankara hem bir sanat, hem de bir ihtisas fuarıdır. Fuar girişinin ücretsiz veya sembolik 10.- TL gibi olması halinde içerdeki izdiham nedeniyle fuara gelmesi gereken sanatsever giremeyecek, girse de o kalabalıkla kaybolup gidecektir.  Sanatsever olmak ve sanat fuarı gezmek bir miktar maliyet ödemeyi gerektirir.  “Bu giriş ücretine değer mi?” Diye sorarsanız bir sanat fuarından ve sanattan ne beklediğinizi ortaya koymanız gerekir. Bir sanatseverin vizyondaki iyi bir film için ödediği sinema bileti ile fuar giriş ücretini karşılaştırmasını tavsiye ederim.

Seçici Kurullar:

Bu yılın fuarı için belirlenen yönetim, seçici ve danışma kurul üyeleri hakkında web sayfasında bilgi bulunmamaktadır.  Bu kurul üyelerinin adı olduğu zamanda da fonksiyonları yoktu. Böylece gerçek ortaya çıkmış oldu.

Sponsorluk:

CI Contemporary İstanbul’un ana sponsoru Akbank ve Akaretler Artweeks’ın ana sponsoru UBS’dir.   Atis Fuarcılık ve Demos Fuarcılık firmalarının düzenlediği fuarların web sayfalarında belirtilen ana sponsorları Akbank ve USB düzeyinde markalar değildir.

CI Contemporary İstanbul ve Akaretler Artweeks ilk fuarları için sponsorlarını daha fuarları başlamadan bir yıl önce sözleşmeye bağlamışlardı.   Soru; “Türkiye’nin reklam veren ilk 20 markanın sahibi firmanın CEO’su olsanız Artankara’ya sponsor olur musunuz, olursanız Artankara yönetiminin önüne hangi şartları koyardınız?” Bir sanatsever olarak bu sorularını cevabını vermeden Artankara’yı teşhis edemez ve buna uygun tedaviyi uygulayamazsınız. Sponsor da kendisine prestij sağlayacak markaya yatırım yapar.

Eser ve Sanatçı Eleştirisi:

Fuarın sürekli izleyicisi olmam ve Türkiye’deki özellikle resim piyasasını sürekli takip eden sanatsever olmamı dikkate alınca bu fuar sırasında görür görmez etkilenmemi sağlayan, karşısında beni esir eden, beynimde şimşek çaktıran, suratıma tokat gibi çarpan, önermesi ile bakış açımı değiştiren yeni, farklı ve yaratıcı çok az çalışmaya rastladım. Çalışmaların büyük kısmı dekoratif işler ve 1980-1990’ lı yıllarda Avrupa resim piyasasında yaygın, ama şu an terkedilmiş resim çalışmaların tekrarı ve aransa benzerine yakının bu fuarda,  sosyal medyada veya Pinterest’te çok rahat bulunabilecek nitelikteydi.

Fuarın ilk yıllarında Niş Art’ın nitelikleri tartışmalı sanatçı-çalışmalarla fuara katılımına karşı çıkanlar arasındaydım. O dönemde Niş Art; bu niteliği tartışmalı sanatçıları farkında olmadan kendi galerisinde sınırlayarak başka galerilere yayılmasını engelliyordu. Bugün gelinen durumda Niş Art Artankara’ya katılmıyor, ama her geçen yıl niteliği tartışmalı katılımcı sanatçı ve galeri sayısının artmasının tek nedeni çalışmayan seçici kuruldur. Bugün fuar alanlarındaki niteliksiz galeri ve sanat eseri nitelikli diye sunulanları görünce ve bu sorun ticari amaçla bir şekilde görmemezlikten geliniyorsa şu derim;  “Nişart, size haksızlık yapmışım!”

 

Olumlu İzlenimlerim;

İstanbul Concept Gallery: Art Ankara’nın ikinci katındaki gözlerden uzak İstanbul Concept Gallery;   sanatseverlerin erişimindeki en uzak köşede olması, yerleşim dezavantajı, yetersiz aydınlatma ve tanıtım eksikliğine rağmen sanatçı ve eser seçimi, olağan üstü bilgilendirme çabaları ve sunumları ile fuarın en başarılı galerisi olduğunu düşünüyorum. Işık Gençoğlu küratörlüğünde İstanbul Concept;  Ankaralı sanatseverlerin bugüne kadar yıllarca aynı sanatçıların sıradan ve benzer eserleri izlemeleri sonucu alışık oldukları sanatçı ve eserler dışında başka bir estetik yaklaşım sundu.

Galeri standındaki sanatçılar Su Alara Acerol, Olga Alexopoulou, Martin Baeyens, Yağızhan Çalışkan, Andreas Georgiadis, Nihal Gündüz, Gülercan Hacıoğlu, Hedieh Jafari, Serra Kuşkaya, Sema Maşkılı, Elena Papadimitrou, Tayfun Pirselimoğlu, Maria Roza, Coşkun Sami, Yonca Saraçoğlu’nun çarpıcı eserlerinin yanı sıra bir de Istanbul Concept Studio’nun sanatçılarından Arbil Çelen Yuca’nın 11 Mart, Cumartesi günü tüm güne yayılacak performansı izlenilmeliydi.

İstanbul Concept Gallery gibi bir galerinin acelece fuarın en dip köşesine sıkıştırılmış olması fuar yönetiminin galeri ve sanatçı seçimindeki yaklaşımını ortaya koymaktadır.   İstanbul Concept Gallery’in; sanatçı, eser ve sunumu ile fuarın en estetik yönü en yüksek galerisi olduğu düşüncesindeyim.  İstanbul Concept Gallery’in bir köşeye sıkıştırılmış olması sanatseverler için ciddi bir kayıp olarak görülse de,  bu galeriye Artankara 2024’de alt katta yer verilmesi halinde Ankaralı sanatseverler resim, heykel ve fotoğraf sanatında İstanbul Concept Gallery, Ankara ve İstanbul farkını daha net görebilecektir.

 

Biriz Art Project:

Fuarların amacı yeniliği paylaşmak olup, fuarda eski tarihli çalışmaların sergilenmesi özellikle sanat fuarının mantığına uygun değildir. Ancak Biriz Art Project’in adeta Türk resim tarihinden çok önemli ve büyük çoğunluğu vefat etmiş ressamların tablolarını içeren koleksiyonu adeta küçük bir Cumhuriyet dönemi resim müzesi niteliğindeydi.  Bu galerinin varlığı doğrudan fuarın niteliğini yükseltecek niteliktedir. Bu arada bu resimleri çağdaşları ile birlikte incelemekte yarar bulunmaktadır. Örneğin; Ferrhuh Başağa ve Alman Lyonel Feininger .

Faruk Cimok Resim Galerisi:

Ankaralıların ilk defa bu kadar çok Faruk Cimok resmini bir arada görmesi katkı sağlayan olumlu bir çabadır.

 

Art and Art Design Ankara:  Bu galeri atölye  ağırlıklı cam ve seramik  çalışmaları yanında  heykel ve resim çalışmalarıyla dikkatimi çekti. Bu galerinin de bir birinden bağımsız iki mekânda sergilenmeye zorlanmış olmasına rağmen, eser niteliği ve sunum disipliniyle fuarın genel resim yoğunluğu içindeki az sayıdaki resim dışı sanat çalışmalarının da sergilendiği izlenilmesi gereken Ankara merkezli bir galeriydi.

 

 

Sinem Kaya: Sanat fuarın temel amaçlarından birisi de yeni sanatçıları sanat dünyasıyla buluşturmaktır.  Sinem Kaya KTÜ Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi mezunudur. Dört element dört sergi olarak sanatseverlerin izlenimine sunulacak ikinci döngüde toprağı ağırlıyor.  Yardımcıları yaprak, çiçek, böcek ve mitler:  Güneşin bizi görmesi an meselesi üzerine resimleriyle tabiatı disiplinli bir coşku içinde anlatıyor.

 

Şaban Okan Özellikle resim sanatına ilgi duyanların ve kendini sanatçı görüp o çalışmalarını önemli sanat eseri gibi satışa sunanların;   Galeri Aydın’da çalışmalarını sunamaya çalışan resim konusunda lisans eğitimi almayan Şaban Okan’ın resimlerine bakarak resmin ve resmin

Olmazsa olmazlarının ne olduğunu görmesinde yarar var. Umarım fuar yönetimi bu tip sanatçıları daha görünür alanlara koyarak sanatseverlerle buluşturur.

 

Engin Beyaz: Fuar çok sayıda resim ve az sayıda heykel ve seramik çalışmalardan oluşmuştu. Arda Sanat Galerideki Engin Beyaz gibi tuval resmi dışındaki özgün çalışmalarını bu yıl da sanatseverlere hatırlatmak istiyorum.

 

Uygar Ata  Arıcı:

Bu fuarın en  özgün, başarılı ve özgün sanatçısı    7 yaşında ilk okul bir  öğrencisi olan Uygar Ata Arıcı olup, fuara dedesi Adil Ocak ve anneannesi  Aynur Ocak Gündoğan ile katılmaktadır.  Fuar için hazırladığı tüm resimleri satan genç sanatçı  Uygar Ata Arıcı pinterest üzerinden  yaptığı resimlerle duvarları dolduranlara adeta özgünlük dersi verdi.

 

Olumsuz İzlenimlerim:

Yeni Nesil Sanat Alanı: “Fuar ve fuara katılan galerilerle sanatçıları acımasızca eleştiriyorsun, ama Yeni Nesil Sanat Alanı’nı neden görmemezlikten geliyorsunuz?” denmeden ben görüşlerimi belirteyim.  Yeni Nesil Sanat Alanı’nın kuruluştaki çekirdeğini oluşturan “Yeni Nesil Sanat”ta gençlerle kuruluşta yer aldım ve zaman için de böyle bir yapının tamamen genç sanatçılardan yönetilmesi gerektiği ve iş yoğunluğum nedeniyle aralarından ayrıldım.  Fuardaki varlıkları geçen yıl bir dereceye kadar kabul edilebilirken, bu yıl genel olarak fuar, galeri, sanatçı seçimi, sergileme esasları hakkında yaptığım olumsuz eleştirilerin büyük kısmını burada da üzülerek gördüm.  Ne kadar eleştirilse de Artankara; başta Mehmet Babat, Onur Arıkan, Banu Aydoğan Taşkent, Ağıt Uğur Uludağ, Burak Halıcı ve Utku Öksüz olmak üzere Yeni Nesil’den gençleri sanat dünyasına tanıtmaya ciddi aracılık yapmıştır.  Gördüğüm;  şimdiki Yeni Nesil de eleştirilen Artankara mantığına dönüşmüş. Olumsuzluğun mücadele edilmezse bulaşıcı olduğuna inanırım.  Sanat çok ciddi ve önemli bir iştir!

Norveçli sanatçı Odd Nerdrum Fırtınası:

Fuara Odd Nerdrum katılmadı, ama bu ekolde yürüyen bazı sanatçıların benzer eserlerini sergilendi.  Eser Afacan’ın da fuarda olmasını ve bu resimleri Odd Nerdrum gözüyle görmeyi isterdim. Bu gidişle gelecek yıllarda Artankara’da daha çok Norveçli sanatçı Odd Nerdrum benzerlerini göreceğiz.

Galeri Olmayan Galeriler:

Artankara web sayfasından fuara katılan galerilerin isimlerini listelesek “Türkiye’de bu kadar fuar var mı? Diye sormamız gerekecektir. Katılanların birçoğu galeri olmadığı halde karşılıklı hülle ile galeri gibi görünüp katılan sanatçı toplulukları veya atölyeleridir.  Kim olursan gel! Yeter ki; gel!   Hülle yapmaya gerek yok. Kimin galeri olup, olmadığını herkes biliyor. Fuara alanının belirli kısmını bu nitelikteki kişilere tahsis edersiniz ve fuar katılım ücretini de %30 fazlasıyla belirlersiniz katılan katılır, katılmayan katılmaz.  Galeri olmayan galeriler ve kursiyerle dolambaçlı yoldan çağdaş sanat yapma çabası ve artık her noktasında göze batan ticari hırs! Sonra bu fuara neden güçlü bir sponsor bulunmaz sorusunu soruyorsunuz!

Ulusal Basında Artankara haberleri ve eleştirileri:

Ulusal basında Artankara hakkında İstanbul kaynaklı eleştirisi ve sanat yazısı bulunmaması; Türkiye sanatının merkezi olan İstanbul’un Artankara’ya bakışının ve fuar yönetiminin bu konudaki çabasının yetersizliğinin göstergesidir.

Bu fuara ülke ve dünya sanatı düzeyinde bakabilecek ve yol gösterebilecek nitelikte sanat eleştirmenleri ve sanat yazarlarının fuar izlenim ve yorumlarının basında, dijital dergilerde yer almaması eleştiri konusunda eksiklik yaratmaktadır. Esas olan çıta düzeyini yükseltmektir!

Hangi yazılı medyada fuar için özel bir eleştiri yazısı yayınlamıştır? Fuarın boyutu Ankara’yı aşıp Uluslararası düzeye gelmesi hedefleniyorsa eleştirmen konusuna da dikkat etmekte yarar olduğunu düşüncesindeyim.

Fuar Etkinlik ve Konferansları:

Artankara çok eleştirilmesine rağmen tüm katılımcı ve izleyiciler tarafından etkinlik ve konferans açısından son derece olumlu ve başarılı bir aktivite   olarak görmektedir.

Küratörsüz Sanat Fuarı:

Fuarcılık, Sanat Fuarcılığı ve Sanat Fuarı Yönetimi iç içe görülse de çok farklı ve uzmanlık gerektiren konulardır. Sanat fuarının hitap ettiği alan sanatçı, sanatsever ve galeriden oluşan doğrudan sanatın paydaşlarıdır. Bu paydaşlarla sadece klasik fuarcı yaklaşımı ile ilişki sağlanamaz. Bu iletişim esnasında sanat ve sanat yönetimini bilen bir küratörü/sanat yöneticisi gerekliliği ortadadır. Artankara Sanat Fuarı’nın tüm dönemlerinde kamuoyuyla deklere edilmiş bir küratörü bulunmamaktadır. Fuar yönetiminin etkin ve donanımlı bir küratörle çalışabilecek yapıda olmadığı ve küratörü kendisine maddi ve manevi ayak bağı olarak gördüğü düşüncesindeyim.

Tarih tek adamları her zaman haksız ve başarısız kılmıştır.

Proje ve sanat:

Son yıllarda iş hayatında ve eğitimde bir sunum ve toplantı çılgınlığı var.  Buna benzer sanatta da sürekli proje konuşuluyor.   Proje sanatın önüne mi geçiyor? Fuarda da çok sayıda proje gerçekleştirildi, ama kaçı akılda kaldığı gibi yerini buldu?   Bunu fuar izleyicilerinden test etmekte yarar olduğu düşüncesindeyim. Çok sayıda çeşitli projeleri aynı anda yürütmek yerine,  günün anlam ve önemine yönelik yeterli sayıda projeyi uzmanlarınca yaptırmakta yarar bulunmaktadır.

Netice;

Hakkıyla para kazanmanın hem önemli ve ülke içinde yararlı olduğuna inanırım. Bu eleştirilerde fuar şirketinin ticari kazancına yönelik eleştiri bulunmamaktadır. Eleştirilerin odağı; “Uluslararası,  Çağdaş, Sanat Fuarı” kavramları altında fuar esnasında ortaya konulanların sanat niteliği ve ortaya konuluş şeklidir. Benim standartlarıma göre Artanakara Uluslararası Çağdaş sanat Fuarı; festival-panayır haline gelmiş bir etkinliktir. Bu etkinliğin içinde sanat değeri yüksek çalışmalar da vardır ve gelecekte de olacaktır. Bir sanatsever olarak bana düşen,  itina ile inceleyip bu kalabalık içinde kaybolmuş sanat değerlerine ulaşmaktır.  Başkalarının sanat fuarı çıtası daha aşağılarda olabilir, ancak benim çıtam Artanakara değildir.

 

Gelecek yıl açılacak  2024 Yılı 10.Artanakara çağdaş Sanat Fuar ‘nı;   2024 Yılı 10.Artanakara Sanat Festivali-Panayırı gözüyle inceleyeceğim ve bu festival-panayırın eleştirisini sizlerle paylaşacağım.

Son söz; sanat fuar yönetimi sadece ticari akılla değil, sanat yönetimini bilen ekiple yapılır.

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl