çağırma seansları olsa demiştik. enikonu içkiliydik. güzdü. bahanemiz çoktu. hızlı hızlı yürüyorduk. hızlı hızlıydık. ola ki duymamışızdır diye seslenmişlerdi. yetmemiş bağırmışlardı feryat figan. dememiştik aslında seans means. yüklü olduğumuz doğruydu bir tek. saatler geçip gidiyor gibi geliyordu. rüzgâr üstümüze üstümüze esiyor gibi. içkiliydik. güzdü. güzdük. yalınayaktı gece. kampanalar çanlar bir de ziller… sütlü kahve...
Son Yazılar:
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Yazar: $ s (Deniz Rüya Utku)
HORAIRE (ŞİİR)
toparlan yola çıkıyoruz servis öncesi kontrollerini mekanik aksamın bakımını yap gerekli önlemleri al sukulent fazla su istemez gönlünü kaptırma çalıştır ve yol boyu hareket emirlerinden tarifelerden dışarı çıkma şair kılıklı adamlardan uzak dur işaretçinin ve personelin verdiği sinyallere uy sukulent radyasyonu azaltır rahat ol hareketleri kontrol et diğer çalışanları denetle çok su verirsen çürür çok...
DENEME ÇEKİMİ, XIV (ŞİİR)
İç avludan falan bahsediyor, uğultulardan göğüslerden kafeslerden virgülsüz listelerden Vapurlara kıl payı yetişmişken jeton bulurum hevesiyle ceplerini karıştırma telaşlarını hatırlayıp durduğundan Gölgeli, sağır bir avluymuş, göğsündeki uğultuyu Kanın pompalanışını duyabildiğinden gözleri doluyor, ter birikiyor şakaklarına Kırk sekiz yaşındaymış, itiraf ediyor, sevmiyormuş beni, pfff sevmesin zaten Ilıklık, gümbürtü, günbatımıymış hissettiği seyrek sakalında, hoşuma gidiyor...