Geniş Bir pencereden görünür Enkaz yığınlarının içinden Bir gelin gibi süzülür bakışları Dağılır yapraklarının Arasına Yalnızlığa kafa tutarken dallarından akar Paslı dünyanın kiri Nice anılar biriktirilir gövdesinde Elleri yüzleri boyanırken çocuklar Tahta eski bir sandalye kalır Geriye Gölgesine sığınan Yoldan geçenlerin silüetleri belirirken Hiçe sayılmanın gürültüsü Uyanır kabusuna Yerde Piremus’un kanı Tispe’nin gözyaşları Aşkın temsili...
Son Yazılar:
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Yazar: $ s (Sevgi Horozoğlu)
AMAR İLE MİHRA (ÖYKÜ)
Bir sonbahar gecesi elinde dua kitabı tek başına yağacak olan yağmurun sesini duymak için verdiği gayenin içinde, aylardır bitmeyen avlunun yan tarafında yapılan tadilattan gelen alıştığı gürültü sonrası sessizliği yadırgıyor. Uzaktan gelen köpek havlama sesleri dışında kuşların yuvalarına çekildiği, araba egzozlarının havayı kirletmediği, yoldan geçen insanların geçerken tükürmediği sokaklar, insanlar yataklarında mışıl mışıl uyurken koca...
YAŞAM KÖPRÜSÜ (ŞİİR)
Çok şeyi değiştirdi zaman Bilmiyorduk biz zamanın çocukları Bilmezdim Bilmezdik Ağaçtan düşünce Kabuklarını ellerimizle Sarardık yaralarımızın Yalnızlığın Kırık sandalyesini Çekip oturduk Olmayacak düşler Girdabında Süzüldü mazgallarından Alnımızın Bilmezdim Bilmezdik Yasını tuttuğunu Efsunlu şarkıların Sarhoşluğunu Cebimizde bir tutam Toprak Ellerini Hatırlatır Kıyamı başlatan o kelimeyi Masumluğu Denize anlatırdık Sırrımızı saklasın diye Resim: Selma Gürbüz ...