Ana Sayfa Dosya Kaethe Kollwitz, Ernst Barlach, Emil Nolde ve Diğerleri… (Naziler ve Sanat X)

Kaethe Kollwitz, Ernst Barlach, Emil Nolde ve Diğerleri… (Naziler ve Sanat X)

Kaethe Kollwitz, Ernst Barlach, Emil Nolde ve Diğerleri… (Naziler ve Sanat X)

Nasyonal sosyalist rejime uyum sağlayamamasına karşın Almanya’yı terk etmeyen sanatçılar, baskıcı iktidarın tahakküme varan yöntemleri nedeniyle sosyal ortamdan kendilerini soyutlayıp kendi dünyalarına kapandılar. Kendi içlerine kapanan sanatçıların içinde bulundukları bu durum, 1945 yılında Alman yazar Thomas Mann tarafından ‘innere Emigration’ (iç/içsel göç) olarak kavramsallaştırıldı. Ernst Barlach, Kaethe Kollwitz, Emil Nolde, Willi Baumeister gibi sanatçıların yaşadıkları Thomas Mann’ın söz konusu kavramına oldukça uygun örneklerdir.


Kaethe Kollwitz, Ebeveyn (Savaş Dizisi), 1921ç1921ç

1870 yılında doğan heykel sanatçısı ve tiyatro yazarı Ernst Barlach, Hamburg, Dresden, Paris ve Berlin’de eğitim gördü. İlk dönemlerinde Jugendstil etkisi ile eserler yaratan sanatçı 1906 yılında gittiği Moskova’da üslubunu değiştirerek dışavurumculuğu benimsemeye başladı. 1912 yılında kırk iki yaşında ilk oyunu sahnelenen Alman sanatçı kırk yedi yaşında ilk önemli heykel sergisini açtı. Yirmili yıllar boyunca genellikle Almanya genelindeki kiliseler için savaş karşıtı heykeller yapan sanatçı, 1930 yılında üyesi olduğu Prusya Akademisi’nde büyük bir retrospektif sergi açtı. Aynı yıl Venedik Bienali’ne de katılan Barlach, bu dönemde nasyonal sosyalist örgütlerin hedefi olmaya başladı. Nasyonal sosyalist görüşü benimsemiş dergilerde sanatı üzerine saldırgan eleştirilere maruz kalan Barlach’ın evi 1932 yılında nasyonal sosyalist gençler tarafından saldırıya uğradı. Barlach, Adolf Hitler’in iktidara gelmesinden bir hafta önce verdiği radyo demecinde Adolf Hitler’in pusuya yatmış bir yokedici olduğunu ve insanlığın gizli ölümü anlamına geldiği iddia etti. Bunun üzerine Nazi Partisi’nin 1933 yılında iktidara gelmesiyle aynı yıl Güstrow’da kendi inşa ettiği evin belgeleri eksik olduğu için devlet tarafından evinden çıkartıldı. Kamusal alan için çok sayıda heykel yapmış olan Barlach’ın eserleri Alman halkına zararlı olduğu gerekçesiyle kiliselerden ve alanlardan toplanıp imha edildi. 1937 yılında herhangi bir eserinin sergilenmesi yasaklanan Barlach’ın ülke genelindeki müzelerde bulunan 381 eseri aynı yıl Adolf Ziegler başkanlığındaki komisyon tarafından toplandı. Eserlerini satamadığı ve sipariş kabul edemediği için mali zorluklar çeken Barlach hastalandı ve 24 Ekim 1938 günü hayatını kaybetti. Doğduğu kasabaya gömülmesi engellendi ve gazetedeki ölüm haberi sadece on satırla sınırlandırıldı. SS’in çıkarttığı Das Schwarze Korps isimli dergide ölüm haberi verilirken kendisinden “Alman olmayan, dengesiz, deli” olarak bahsedildi.  

Ernst Barlach, Dinleyenler, 1930-35

1867 doğumlu Kaethe Kollwitz de Almanya’yı terk etmeyerek baskıya maruz kalan sanatçılardandı. 1919 yılında Prusya Akademisi’ne kabul edilen ilk kadın sanatçı olan Kollwitz, 1928-1933 yılları arasında akademideki grafik atölyesinde hocalık yaptı. Sol görüşe sahip olan sanatçı sosyal adaletsizliği işleyen resimleri ile öne çıktı. Birinci Dünya Savaşı esnasında cephede oğlunu kaybeden sanatçı anne-çocuk temasını işleyen çok sayıda heykel ve resim yaptı. 1933 yılında Nazi Partisi’nin iktidara gelmesiyle birlikte yazar Heinrich Mann ile Prusya Akademisi’nden atıldı. 1936 yılında eserlerine sergilenme yasağı getirildi. Kaethe Kollwitz nasyonal sosyalist ideolojinin kadına biçtiği role tamamen aykırı bir portre ortaya koydu. Tek oğlunu 1914 yılında kaybettiği için bakması gereken çok çocuklu bir aileye sahip değildi. Dışavurumcuydu, hayata eleştirel bir gözle bakmakta ve içinde yaşadığı toplumun gidişatına müdahale etmek kaygısı gütmekteydi. Dolayısıyla topluma zarar vermemesi için baskı altına alınmalı ve sosyal hayattan soyutlanmalıydı. Berlin’de gizlice yaptığı çok sayıda küçük bronz heykel ve çizim Müttefiklerin 1943 yılındaki bombardımanı esnasında yıkılan evi ile birlikte yok oldu. Sanatçı Adolf Hitler’in 30 Nisan 1945 günü intihar etmesinden bir hafta önce hayatını kaybetti.

1867 doğumlu Emil Nolde, 1906 yılında dışavurumcu sanatçı grubu Die Brücke’ye katıldı fakat bir yıl sonra ayrıldı. Nolde’nin ‘Son Akşam Yemeği’ isimli resmi 1910 yılında Halle’deki Moritzburg Müzesi tarafından satın alındı. Böylece Nolde Alman müzelerince satın alınan ilk dışavurumcu eserin sanatçısı oldu. Emil Nolde daima ırkçı görüşlere sahipti. Yaş sınırını geçtiği için Birinci Dünya Savaşı’na katılmayan Nolde 1920 yılında Nazi Partisi’nin Kuzey Schleswig örgütüne üye oldu. Sanatçı III.Reich’ın ilk yıllarında herhangi bir engellemeye maruz kalmamış aksine yapıtları Goebbels tarafından yüceltilmiştir. Dışavurumcu sanatın Alman özellikler taşımadığını iddia eden Alfred Rosenberg bile Völkischer Beobachter’de yazdığı bir makalede Nolde’nin resimlerini övmüştür. 1934 yılında Adolf Hitler’e bağlılık bildirisini imzalayan dışavurumcu ressam, hükümetin yozlaşmış sanata karşı güçlü olarak harekete geçmesiyle prestijini kaybetti. 1936 yılında herhangi bir sanatsal faaliyette bulunması yasaklandı. 1052 eseri Alman müzelerinden toplandı. Bunlardan 27 tanesi Yozlaşmış Sanat Sergisi’nde sergilendi. Sergide, ressamın başyapıtlarından olan ‘İsa’nın Yaşamı’ isimli altar panosunun yanında şöyle bir yorum yer aldı: “Kutsal olana karşı küstah bir alaycılık”

Nolde, 1938-1945 yılları arasında gizli olarak yaklaşık 1300 küçük resim yaptı. Bunlara ‘Resmedilmemiş Resimler’ (Ungemalte Bilder) adını koyan ressam, yağlıboyanın kokusunun kendisini ele vereceğinden korktuğu için suluboya kullandı. Sanatçı söz konusu resimler için not defterine, “eğer ileride becerebilirsem hepsi gerçek büyük birer resim olacak.” diye yazmıştır. III.Reich’ın sona ermesiyle suluboya kullanmayı bırakan Nolde 1951 yılına kadar büyük boyutlarda yaklaşık yüz tane yağlıboya resim yaptı. Emil Nolde, III.Reich’daki dışavurumculuğun Alman sanatına dahil olup olmadığına dair süre giden tartışmada hep değinilen bir sanatçıydı. Kendisinin Nazi ideolojine sahip olması, III.Reich bürokrasisini zor durumda bıraktı. 1936 yılında sanatsal faaliyette bulunması yasaklanmasına karşın Nazi Partisi’nden çok daha sonra, 1941 yılında atıldı. Savaş sonrasında, 1946 yılında Schleswig Holstein eyaleti tarafından sanat eğitmenliği için görevlendirilmiş olmasına karşın öldüğü 13 Nisan 1956 tarihine kadar geçmişteki Nasyonal Sosyalizm sempatizanlığı tartışma konusu oldu.

Willi-Baumeister-Konstrüksiyon-IV-1920

1889 yılında doğan Willi Baumeister Suttgart Sanat Akademisi’nde eğitim gördü. Birinci Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra tekrar akademiye dönen ressam dört sene boyunca konstrüktif duvar resimleri yaptı. 1924 yılında Paris’e giderek burada Le Corbusier ve Fernand Léger ile tanışarak sanat ortamında kendine bir yer edindi. 1928 yılında Frankfurt Devlet Sanat Okulu’nda hocalığa başlayan Baumeister, bir yıl sonra soyut resimlerden oluşan iki büyük kişisel sergi açtı. Nazi Partisi’nin iktidara gelmesiyle, Mart 1933 tarihinde okuldaki görevinden alındı. Adolf Ziegler’in başındaki komisyonu Baumeister’in 51 resmini müzelerden toplayıp beş tanesini Yozlaşmış Sanat Sergisi’nde sergiledi. Ressamın eserleri hakkında sergide şu ifadeler kullanılmıştı: “Budalalık ve küstahlığın birlikteliği…” Sergiyi gezen Baumeister kendi yapıtları hakkında şu notları almıştır: “Dört resmim de iyi değil, yeteri kadar ifadeci olmamış. Postere benziyorlar.” Baumeister, 1938 yılında yapılan, Alman sanatının nasıl olmasına gerektiğine dair örnekleri içeren, ikinci Büyük Alman Sanatı Sergisi’ni gezdi ve kataloğunu satın aldı. Bu katalogtan kestiği resimlerle satirik kolaj çalışmaları yapan ressam bunları posta kartlarına yapıştırarak arkadaşlarına yolladı. Söz konusu posta kartlarından bir kısmı Gestapo (Geheime Staatspolizei, Gizli Devlet Polisi) tarafından ele geçirilince sorgulamaya alındı. Sanatçı bu sorgulama hakkında defterine şu notları almıştır: “Tanrıya şükür ki Hitler’i elektrikli sandalyede gösterdiğim kartpostalı bulmamışlar…” Sanat tarihçisi Kurt Herbert, Wupperthal’deki kendisine ait Resim Malzemeleri Araştırma Enstitüsü’nde Baumeister’e iş vererek sanat üretmesi yasaklanmış olan sanatçının rahatça resim yapabilmesi için ortam hazırladı. Sanatçı aynı zamanda vernik malzemesi üzerine araştırmalar yaptı. 1941 yılında isimsiz olarak Resim Sanatının Başlangıcı başlıklı bir kitabı yayınlandı. 1943 yılında yazmaya başladığı Sanatta Bilinmeyen başlıklı kitabı ise Nazi iktidarından sonra, 1947 yılında basıldı. 1948 yılında Stuttgart Akademisi’nde göreve başlayan sanatçı 1955 yılında hayatını kaybetti. 

Ernst Barlach, Kaethe Kollwitz, Emil Nolde, Willi Baumeister gibi sanatçıların dışında çok sayıda Alman sanatçı ‘içsel göç’ yaşadılar. Oskar Schlemmer, Carl Hofer, Gerhard Marcks, Otto Dix, Ernst Wilhelm Nay, Hans Uhlmann, Julius Bissier gibi sanatçılar bunlara örnek olarak gösterilebilir. ‘İçsel göç’ yaşayan sanatçılar tüm baskılara rağmen gizlice sanatsal yaratımlarda bulunmaya devam ettiler. Almanya dışına göç edenlere göre çok daha zor şartlarda yaşayan bu sanatçılar Nasyonal Sosyalizmin ortadan kaldırmaya çalıştığı çağdaş Alman sanatının sürekliliğini sağlamışlardır. Kollwitz’in heykelleri, Nolde’nin ‘Resmedilmemiş Resimler’i, Schlemmer’in ‘Pencere Resimleri’ ve diğerlerinin eserleri nasyonal sosyalistlerin tüm aksi çabalarına karşın yaratılabilmiş, o dönemin başkaldırı simgeleri olarak günümüze gelmişlerdir.

Kapak Resmi: Emil Nolde, Resmedilmemiş Resimler Serisi

 

Kaynaklar:

-Barron, Stephanie; The Fate of the Avant-Garde in Nazi Germany, Harry N. Abrams Inc. Publishers, 1991.

-Benz, B.-Grami, H.; Enzyklopedie des Nationalsozialismus, Deutscher Taschenbuch Verlag, 1998.

-Grosshans, Henry; Hitler and the Artists, Holmes&Meier Publishers, 1983.

-Haftmann, Werner; Verfemte Kunst: Bildende Künstler der inneren und ausseren Emigration in der Zeit des Nationalsozialismus, DuMont Buchverlag, 1986.

-Lehmann, Hellmut; Art Under a Dictatorship, Oxford University Press, 1954.

DİZİNİN DİĞER YAZILARI:

Osman Erden- Naziler ve Sanat (Tüm Yazılar)

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl