Ana Sayfa Litera Lennie’nin Okşaması: Fareler ve İnsanlar

Lennie’nin Okşaması: Fareler ve İnsanlar

Lennie’nin Okşaması: Fareler ve İnsanlar

Kitap inceleme ve eleştirileri yapmak bir yazarın gelişimi için elzemdir. Şahsen ben bir yazar olarak her yeni güne, daha iyi nasıl yazabilirim, kaygısıyla uyanıyorum. Aslında anlatacağım çok şey var, var olmasına ama biçim, üslup, imla derken yazıların içinde boğulduğum zamanlar oluyor. Buna rağmen olumsuz eleştirilere maruz kalmıyorum diyemem. Neredeyse yazdığım her şey için, ‘’Daha iyi olabilirdi.’’ diyen biri mutlaka çıkmıştır. Ama şunu biliyorum ki; ‘Bir kitap asla bitmez!’ ama bir yerde yazdığınız şeye bir nokta koymanız icap eder. Bu kitap için bundan fazlası gereksiz olur, dediğiniz yerde sizin için kitap bitmiş olur. Bundan sonra kitabın asıl sahipleri kitaba devam eder: Bundan sonra yazılanların çoğu kitabın sözlü edebiyatıdır…

Steinbeck, öncelikle severek okuduğum yazarlardandır. Onu herkes gibi bende gençlik yıllarımda Gazap Üzümleri ile tanıdım. Yaptığı tasvirleri beni en çok etkileyen ilk üç yazarın arasına girer ki ilki, Balzac değildir. Çünkü dozunu aşan, bunaltan tasvirleri oldum olası sevemedim.

Yazarın en çok okunan bir eseri de ‘Fareler ve İnsanlar’ olup bu eser sinemaya da aktarılmıştır. 1937’de yayımlanan bu eser hakkında yazılan eleştirileri okuduğumda, olumsuz eleştiri yapan kimseyle karşılaşmadım. Belki de dünya çapında milyonlarca satan bir kitaba toz kondurma cesaretine sahip hiç kimse yoktur. Hem ne gerek var, değdi mi? Şimdi sen tut, 100 yıl sonra, Steinbeck hakkında olumsuz şeyler yazıp, kült eserler hakkında atıp tutan insan yaftası ye!

Öncelikle, kurgunun anlatımın gölgesinde kaldığını söylemekten çekinmeyeceğim Hatta western filmler izleyenler bilirler, nerdeyse kovboy filmlerinin tamamında bir aptal vardır. Red Kit’te bile Daltonlar, Daltonlar’dan da Avarel en aptal olanlarıdır. Yine bu çizgi filmde en ufak tefek olan Jack en zekileridir. Yani demem o ki, o dönemlerin kurguları için Lennie’nin George ile olan durumları da bu klişe yapının altında ve gölgesindedir. Yine neredeyse o dönemlerin ve hatta Rus edebiyatında bile genç kızların çoğu film yıldızı olmak gibi bir hayale sahiptir. ‘Curley’in karısı’ olarak isimlendirilmiş bu genç kadın Lennie kadar aptal birinin ne kadar aptal olduğunu anlayamayacak aptallıkta, şehvetten gözü dünmüş bir kadın olarak yer alır. Bu kadına isim verme tenezzüllünde bulunmayan Steinbeck’in amacını bilemem ama neredeyse; Carlson tarafından yaşlı ve koktuğu için vurulan Candy’nin köpeği kadar bile değer verilmemiş olan bu kadın, kitapta Lennie tarafından iyi niyetle öldürülüyor. Kitabın mottosu: ‘’İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. Bana zaten bu ikisi pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi biri olmadığını görüyorsun.’’ olup, bu sözü ben söylesem beni taşa tutarlardı. Aklı dışladığı için İmam Gazali’yi taşa tuttukları gibi… Bu söz çok tartışılabilecek gereksiz bir sözdür. Doğu edebiyatında, ayı ile arkadaş olan ve yüzüne konan sineği kaya parçası ile kovmaya çalışan ayı tarafından öldürülen adamın hikâyesini bilmeyen yoktur sanırım. Yine Hz Ali’nin söylediğini sandığım şu veciz söz: Akıllı düşman ahmak dosttan iyidir, sözü yazarın akla bakış ve iyi olmak ile ilgili tezine ciddi anlamda terstir.

Kurgunun sonunda Lennie en yakın arkadaşı; zeki ve akıllı George tarafından vurularak öldürülür. Kurguda Lennie ve George çok eski arkadaşlar olarak tanıtılır ancak burada da şöyle bir tutarsızlık vardır; Lennie, teyzesi tarafından büyütülür ve George’a emanet edilir. Bir çocuk başka bir çocuğa emanet ediliyor…

Her öldürdüğünü sevdiği için öldüren Lennie, masum ve yaşamayı hak eden bir insandır…

Kitabın kurgusu hoşuma gitmese de merakla ve zevkle okudum. Bunun nedeni Steinbeck’in muhteşem anlatımından başka bir şey değildi. O’nun inci isimli küçük romanının kurgusunu daha çok beğenmiştim. John Seinbeck elbette ki okunmaya değer bir yazar olsa da Fareler ve İnsanlar için bunları söylemeden edemedim…

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl