Ana Sayfa Polemik SOLDA “İLKLER” YARIŞI…

SOLDA “İLKLER” YARIŞI…

SOLDA “İLKLER” YARIŞI…

MUZAFFER  ERDOST RAHMETLİNİN ARDINDAN…

                                                                                                                                           

     Ülkemizin burjuva toplumunda, hele onların “hot” sosyetesinde;  her olayda  önde görünmek, “ilk olmak” neredeyse bir hobi halindedir. Mevsimin moda kıyafetini “ilk” giymiş olmak, sezonun ilk “garden partisi”ni vermek, hele hele “sanat” söz konusu ise, ilk “CD’yi çıkarmak, “ilk” sergisini açmak gibi ilkler yarışında burjuva sosyetesinde  neredeyse  “kan gövdeyi götürür.”

     Ancak solda da; sosyalistlerin, Marxçı devrimcilerin arasında olmaması, yaşanmaması gereken “ilkler yarışına”, burjuva sosyetesini aratmayacak denli sıklıkla  rastlanır. Onlarca yıldır bir yanıyla da bilinçli olarak kışkırtılan;  devrimci kuşaklar arasındaki kopukluk, “solda ilkler yarışını” besleyen bir etmendir. Falanca düşünceyi ilk o grup ortaya atmıştır, filanca eylemi ilk o grup gerçekleştirmiştir ya da falanca zamanda ilk doğru yolu  o göstermiştir…

     Söze niye böyle başladık?

     Anlatalım.

     Bir gazete haberi ilgimizi çekti:

     “ANKARA- (Cumhuriyet Bürosu)- Ümraniye Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunan yakınına, Karl Marx’ın ‘Kapital’ adlı yapıtını götürmek isteyen bir yurttaşa; ‘Kitabın 1938 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandığı’ gerekçesiyle izin verilmediği bildirildi.

     Kapital’in yayımcısı Sol ve Onur Yayınları sahibi Muzaffer İlhan Erdost ise Kapital’e yönelik bir yasağın söz konusu olmadığını bildirdi. Kapital’in ilk cildini ilk olarak Aralık 1965’te  5 cilt halinde yayımlamaya başladığını anlattı.” (Cumhuriyet, 11 Mayıs 1996)

     Bu haberin ilk bölümüne; devrimci-demokrat, ilerici, sosyalist  herkesin karşı çıkması gerekir. Tutuklu ya da hükümlü, cezaevindeki bir yurttaşın Kapital de içinde olmak üzere her türlü kitabı okuma hakkı vardır. Buna hiçbir gerekçeyle engel olunamaz, olunmamalı…

     Bizim itirazımız; ilk başlarda örneklediğimiz “soldaki ilkler yarışı”ndan birine rastladığımız haberin ikinci  bölümüne… Sol ve Onur Yayınları’nın sahibi Muzaffer İlhan Erdost’un;  hızını  “Kitabın 1938 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandığı” iddiası bile  kesemiyor,  “Kapital”in ilk cildini, ilk olarak Aralık 1965’te ben yayımlamaya başladım diyor…

     Peki ya işin gerçeği öyle değilse?..

     Muzaffer İlhan Erdost’un “Kapital’in ilk cildini ilk olarak yayınladığını” iddia ettiği 1965’ten 32 yıl önce Kapital’in özeti bir kitap yayımlanmışsa…

     Türkçe’de  Kapital’in ilk yayını 1933’te G. Deville’nin Sermaye adlı özeti Haydar Rıfat tarafından çevrilerek yapılmıştır.

     Bu çeviriyi 1934’te Kerim Sadi, İnsaniyet Kütüphanesi Yayınları’ndan çıkardığı Bir Mütercimin Hataları adlı kitabıyla çeviri yanlışları yüzünden eleştirmiştir.

     1936 yılında ise  Suphi Nuri İleri’nin Carlo Cafiero’nun özetinden çevirdiği Kapital’i Yeni Adam dergisi önce ilâve olarak forma forma vermiş, sonra da  İleri Bibliothek’in ilk yayını olarak kitaplaştırılmıştır.

     Bunu bir röportaja verdiği cevapta Vedat Türkali de anımsamaktadır:

     “Okuyabildiğimiz KAPİTAL Carlo Cafiero’dan Suphi Nuri’nin çevirdiği, Yeni Adam gazetesinde haftalık ekler olarak verilen KAPİTAL özetidir.” (Eski Tüfeklerin Sonbaharı, Emin Karaca, Sayfa; 162)

     Kapital’in bundan sonraki  yayın versiyonu ise şöyle:

     1935 yılından beri Marksizm Bibliyoteği adıyla telif ve tercüme Marxçı yayınları sürdürmekte olan Hikmet Kıvılcımlı, 1937’de Bibliyoteğin bir versiyonu olarak Emekçi Kütüphanesi’ni kurmuştur. 1937 yılının 1 Mayıs’ından itibaren Karl Marx’ın KAPİTAL’ini forma forma yayımlamaya başlar. Benim elimde bulunan birinci formaya göre kitabın  jeneriği şöyle:

                “Karl Marx

                KAPİTAL

                Ekonomi Politiğin Tenkidi

                Birinci Cilt

                             Kitap:1

                KAPİTALİN İSTİHSAL PROSESİ

                Çeviren: Hikmet Kıvılcım”

          Bundan sonra Emekçi Kütüphanesi’nin amblemi geliyor.

          Öteki bilgiler şöyle:

          “1937

          Neşreden: Emekçi Kütüphanesi

          Basıldığı Yer: Numune Matbaası

          İstanbul”

          Bu ilk sayfanın arkasındaki jenerikte de şu bilgilere  yer veriliyor:

          “Karl Marks

          Kapital

          Ekonomi Politiğin Tenkidi

          Friedrich Engels tarafından neşredilmiş popüler basılışı

          Marks-Engels-Lenin Enstitüsü’nün kotardığı nüshadan.”

          Hikmet Kıvılcımlı,  jenerikten hemen sonra “Eser hakkında birkaç söz” başlığıyla bir buçuk sayfalık bir önsöz yazmış.

     Şöyle diyor:

     “Bu tercümeyi, Marks-Engels-Lenin Enstitüsü tarafından 1932’de neşredilmiş en doğru Almanca’sından yapıyorum. Mevzuyla  on beş yıllık uğraşmadan ders alarak, termleri icabettiği kadar munis Türkçe ile  vermeye çalıştım. Türkçe’ye Fransızca’dakinden daha doğru bir KAPİTAL vermek gayretimi bir cür’et sayacak ukalâlar, ancak Türkiye’de bir inkişâf ve Marksizm’e esas göremeyen sağlı sollu mürtecilerdir. Bu abide eseri çevirmekle, Türk diline olduğu kadar, Türkiye’nin  inkılâpçı kuvvetlerine inancımı da bildirmiş oluyorum.

     Medeni cesareti takdire değen Emekçi Kütüphanesi’nin: “Bir gündelik gazete fiyatına bir forma KAPİTAL vermek” şiarı, bir ihtiyaca cevaptır. Kapital gibi eserlerin neşrinde  bir sene,  beş sene uzun sayılmaz. Vaktiyle Kapital’in Fransızca birinci cildi de 1872 Mart’ından 1875 Nisan’ına  kadar parça parça neşredilmiştir. Burada neticenin gecikmesi  bir mahzurdur. Fakat  Marks, bu mahzura karşı, o zamanki Fransız işçilerine şu altın harflerle yazılacak  öğüdü verir:

     “İlim için bir şose yolu yoktur; ancak onun sarp patikalarına tırmanma yorgunluğundan kaçınmayanlar, ilim dağının ışık dolu tepesine erişebilirler.”

     Türk “dilinin dehası” haklıdır: “Damlaya damlaya göl olur.”

                                                                                                                              1 Mayıs 1937”

     Bu yazıyı yazarken, en başta alıntı yaptığım 11 Mayıs 1996 tarihli Cumhuriyet’teki haberin; Kapital’in 1938 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandığı konusunu da araştırmaya giriştim.

     Şöyle bir bulgu karşıma çıktı:

     Türkiye’de Sol Akımlar kitabının yazarı Mete Tunçay’ın adı geçen kitabının 2’nci cildini oluşturan  1925-1936 yılları arasındaki Türkiye’de Sol Akımlar’ın117’nci  sayfasında şu cümlelere rastladım:

     “1935 yılında yasak sol yayınlar büyük bir artış göstermiştir (Fakat bunların bir çoğu 1938 başlarında Bakanlar Kurulu  kararıyla yasaklanıp toplatılacaktır.)”

     Demek ki, Türkiye’de, solcu bir yayıncı Marx’ın Kapital’inin Türkçe’de ilk kez yayınının 1965  yılında kendi yaptığı olarak kabul edip miladını öyle başlatınca, Karacoğlan’ın “Kim var imiş biz burada yoğ iken” dediği gibi, ne önceki Kapital yayınlarını biliyor ne de o yıllarda Bakanlar Kurulu’nun koyduğu yasaklamayı!..

     1938 yılında Bakanlar Kurulu’nun devrimci yayınlar hakkında aldığı yasaklama kararına karşı elbirliğiyle mücadele edelim, ama lütfen hiçbir şeyin miladını kendimizle başlatmayalım.

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl