Ana Sayfa Vizör

Kategori: Vizör

Yazı
Bir Çağ Yangını, Bir Gurbet Yarası: “American Gods”

Bir Çağ Yangını, Bir Gurbet Yarası: “American Gods”

Amerikan sinema/televizyonculuğunun fantezi gibi “popcorn” bir türden bu yönde bir derinlik beklemesi zaman alacaktı. 2003 yılında HBO tarafından yayınlanan “Carnivale”, bugün “American Gods”n konuştuğu dile en yakınsayan en uzun soluklu proje olarak çekmektedir Geçtiğimiz mayıs-haziran aylarında seyirciyle buluşan “American Gods (Amerikan Tanrıları)” sekiz bölümlük kısa, tadımlık sezonuyla fantezisever seyirciler için hoş bir deneyim oldu. Dizideki...

Yazı
İlyas Salman: Beyaz Perdede Mazlum, Gerçek hayatta Anti-Kahraman

İlyas Salman: Beyaz Perdede Mazlum, Gerçek hayatta Anti-Kahraman

Salman bizim hafızamızdır! O, gurbete gidip ‘Sarı Mersedes’le dönen, köyden kente göçen ve kandırılan, köyde işbirlikçi maraba tutulan, bir rüyayı andıran ‘büyükşehir’de ekmek kavgasına tutuşmuş ‘Anadolu portresidir’ İnsanımız, belki her toprağın ve her suyun insanı da hayatın, sinemada sınanacağını; ‘gerçeklik’ sınavına pek yalın bir biçimde tabi tutulacağını düşünebilir. Bir bakıma sinema, ‘kurgulanmış bütünsellik’ olarak yaşanmış...

Yazı
Popüler Sinemanın “Yabancılar”la İmtihanı

Popüler Sinemanın “Yabancılar”la İmtihanı

Harry Bates’in “Farewell to the Master” adlı öyküsünden uyarlanan “The Day Earth Stood Steele / Uçan Dairenin Esrarı”, 50’lerde çokça konuşulan uzaylı kavramını ele almakla beraber, bu varlıkları ‘canavar’ ve ‘yok edici’ olarak tasvir eden örneklerden ayrılmasıyla önem kazanmaktaydı. Çoğu zaman nedensizce gelir, yakar-yıkar, yok etmeye çalışırlar… Hemen her seferinde ABD gibi bir kurtarıcı tarafından...

Yazı
‘Yol’ Nasıl İsviçre Filmi Oldu?

‘Yol’ Nasıl İsviçre Filmi Oldu?

İsviçre’nin en ünlü gazetesi Neue Zürcher Zeitung’un 11 Mayıs tarihli nüshasında sinema yazarı Christian Jungen yazmasaydı, haberimiz bile olmayacaktı! “İsviçre’nin tek Altın Palmiye kazanan filmi ‘Yol’ 70. Cannes Festivali’nde Klasikler bölümünde gösterilecek!” Nasıl yani? Kafanız benim gibi karıştı mı? O halde, işin aslını da merak ettiniz. Benim gibi! Yıllarca Türk sinemasının gururu olarak sahiplendiğimiz, bu...

Yazı
Yaşasın “Tam Bağımsız” ve Gerçekten “Sanatsal” Sinemamız!

Yaşasın “Tam Bağımsız” ve Gerçekten “Sanatsal” Sinemamız!

  Taşradan başlamak üzere, devlet sanat galerilerinin ortadan kaldırılması; tiyatro, opera ve bale cephesinde yaşanan gelişmeler, ne söylediği anlaşılamayan “muhafazakâr sanat” kuramı (!) ve “tek sesli” iklimi hâkim kılma çabaları, yedinci sanattan da bağımsız değildir. Yeni Türkiye Sinemamızda devlet desteğiyle proje geliştirip, ortaya çıkan sonucu “bağımsız” olarak nitelendirme garabeti de vardır. Ülke insanına dair sosyolojik...