yedi kusursuz yıl geçti hiçbirine inanma hayır hayır hiç ağlamadım gözüme çöp battı erken yattım bu rüyaya o saat gördüm kabusu ben buraları toplarım git sen geç kalma yedi ayrı yıl yaşadım yedi ayrı şehirde hayır hayır boş oturmadım hiç seni sevdim sürekli bulduğum her kıyıyı döve döve içimde başıboş atlar çok düşündüm ölmeyi sen...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Bir “Yabancı”nın Sosyal İntiharı
Ana Sayfa
Bekir Turba
Yazar: $ s (Bekir Turba)
Yazı
Yazı
unutma suları (şiir)
dandalaz’a varmadan sola saptık taş köprünün dibinden kimsenin bilmediği yola zaman bir takvimin yırtılan son yaprağı zihnimiz delik deşik oysa hiç iz yok gölgeler bizden ince şaşarak baktık ayrıntılı içimizde kuruyan nehirler ne kadar benziyor dandalaz’a bitmiş yazın berraklığı sararmış arzular aynı yolda dönüp durduk soğuk güneşin altında ısınmış çakıl taşları kalbimizden kırmızı...