Afrika, dünya üzerindeki stratejik konumu ve kapladığı alanda haiz olduğu doğal kaynaklardan dolayı tarihsel süreç içerisinde birçok ülkenin kendi çıkarları doğrultusunda faydalanmak istediği, jeopolitik öneme sahip bir bölge mahiyetindedir. Afrika’yı eşsiz ve aynı zamanda da şanssız kılan tüm bu özellikler şüphesiz ki tarihimizin karanlık yüzlerinden olan “sömürgecilik” kavramının ortaya çıkmasına ve söz konusu kavramın ihtiva...
Son Yazılar:
1 Mayıs: Stilize edilmiş sınıf, ideolojik talepler ve toplumsal gerçeklik
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Kategori: Kritik
ESTETİĞİN FELSEFİ DÜŞLERİ
Klasik tarz sanatın egemen olduğu dönemlerde realizm adına görkemli yapıtlar üretildi. Çağ, ‘dönem dönem’ değiştiğinde ise yenilikçi sanatı önemseyenler, fütürizme gönül verenler, eskiyi tekrarlamanın gereksizliğini, belki de olanaksızlığını görebiliyorlardı. Zaten toplumsal, siyasi, politik değişimler ve sosyal gelişme noktalarının varlığı, yeni sanatçıları döneme uygun yapıtlar üretme çabalarına zorladı. Örnekse, empresyonizmin ilk aldığı tepkiler onları yollarından çeviremedi....
Aki Kaurismäki Sinemasında Sosyal Momentin Sınıfsızlaştırılması
“Kauas Pilvet Karkaavat” (Bulutlar Uzağa Gittiler, 1996) toplumsal gözlemi keskinleştiren çerçevesi sayesinde, Aki Kaurismäki’nin en anlatısal filmi olageldi. Gözlem komedisi ve absürdün umutsuzluğu, bu filmde de olduğu gibi, sinemasının ana silahları olarak, dramatik anlatının hizmetine girdiler. Kaurismäki, “Bulutlar Uzağa Gittiler”de Helsinki atmosferine savurduğu insan yazgılarına yaptığı incelikli pikler ve yükselmelerle, izleyiciyi uzağa; Helsinki göğündeki kasvetli...
MASKENİN ARDINDAKİ GERÇEKLER: ŞARLATAN
Belçikalı gazeteci/yazar Thomas Moller Nielsen’ın ünlü Sloven Marksist sosyolog/filozof Slavoj Žižek ve İsrailli tarihçi/yazar Yuval Noah Harari’nin maskelerini düşüren makaleleri, şair/yazar Dolunay Aker’in derlemesi ve şair/çevirmen Burak Bayülgen’in çevirisiyle ilk kez Türkçeye kazandırıldı. Aleni Kitap’tan çıkan ‘Şarlatan (Žižek ve Harari)’ adlı dikkat çekici kitap, akademik camiada hayli ses getireceğe benziyor. Zira kitap, Žižek ve Harari’yi...
Virginia Woolf: Delirmemek İçin Ölmeyi Seçenin Hikayesi
Virginia Woolf bir tutunamama varlığıydı. Protagonistleri (başkahramanları) gibi o da bu dünyayı bir kaybolmuşluk arazisi olarak algıladı. Woolf, bir topaç çılgınlığınca dönen zamanın girdaplarında kaybolan silüetimsi bir varlığı andırıyordu. Örneğin, “Yazılmamış Bir Roman” adlı kısa öyküsündeki Minnie Marsh, anlatıcının bir trende kazara karşılaştığı protagonistin adıydı. Sonunda tren durdu, Minnie Marsh aşağı inip, anlatıcının da varlığını...
Görsel İletişim ve Zihin: İdeolojiyi Anlamak ve Çözmek
“Görsel iletişim” beş duyunun kamusal ve mekânsal olan ikisi ile (işitmek ve görmek)[2] ideoloji ve gerçekliğin birbirleriyle olan üçlü karşıtlığı ve etkileşimi sürecinde yapılandırılır. [Görsel iletişim = (Görmek / İşitmek) + İdeoloji + Gerçeklik] Tarih boyunca merkezi ve kitlesel olarak üretilen görkemin (büyünün), gücün (korkunun) ve gizemin (arzunun) iletişimi olarak sürekli bir akış içindeki ideoloji[3]...
Güncel Müdahaleler III- Gündemde Neler Var ve İKSV Strike Back!
Sokaktaki insanın bedene/bedenine bakışı ile; sanatçının, bohemin, bipolar ya da şizofrenin bakışı farklıdır. İlk grup normal bir kabullenmeyle işer, dışkılar, sevişir. İkinci grup ise bu eylemler birer sorunsaldır. Salvador Dali’nin büyük masturbatör olması, Antonin Artaud’nun dışkısallık arayışı, Kathy Acker’ın sado-mazoşizmi ya da Junky yazar W. S. Burroughs’un bedeni et olarak ele alışı gibi. Sürrealistler bedeni...
Jerry Saltz Yapay Zeka Süperstarı Refik Anadol’a Karşı
Saltz, MoMA’daki son enstalasyonuna itibar etmeyerek Anadol’u kızdırdı. Bir dijital sanat eserini ekran koruyucuyla karşılaştırmak saygısızlık olarak nitelendirilebilir mi? Ünlü yapay zeka sanatçısı Refik Anadol ile New York Magazine’in kıdemli sanat eleştirmeni Jerry Saltz arasında sosyal medya üzerinden süren tartışma Şükran Günü hafta sonunda X’te tam bir kavgaya dönüştü. Olay sanat eleştirmenlerinin rolüyle ilgili asırlık...
Cyberpunk Kurguya Giriş
Cyberpunk 1980’lerin başında edebiyat, müzik, sinema, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarında kendini göstermiş bilimkurgu sanatının bir alt türüdür. Gerek edebi çalışmaları gerekse de kuramvari yazılarıyla akımın önde gelen figürlerinden olan Bruce Syetling cyberpunk’ı bilimkurgunun sokağa inmiş hali olarak özetlemiştir. Cyberpunk ile bilimkurgu ve yaşama döndüyse, peki öncesinde neredeydi? Bilimkurgu; post-apokaliptik senaryolarda yıkım sonrası hayatta kalma...
SOVYET DEVRİMİ VE SANAT
1871’de Paris Komününün başarısızlığa uğraması, her geçen gün karmaşıklaşan toplumsal yapı, Marksist öğreti üzerinde düzenlemeler yapılmasını gerektirdi. Lenin, işçi sınıfının kendi başına devrim yapamayacağını, işçi sınıfına önderlik edecek devrimci bir partiye ihtiyaç olduğunu ileri sürdü. Ayrıca, Marx’ın öğretisini sanayileşmemiş olan ülkelerde de devrime olanak sağlayacak biçimde geliştirdi. yüzyıla gelindiğinde kapitalizm, emperyalizm aşamasına gelmişti. 1910’lu yıllardan...