yürüyorum parkta hangi ağıdın kıyısına takılsam bir çocuk nefesi yığıldı denizlerin içine binlerce kefen sarma sarhoş toplandı yitti bembeyaz bir bezin içine sarıldı türkü yüzbinlerce ağza dönüştü mesaj ağacı “minik göldensin” diyen güneşe haykırıyor yağmur gemici feneri var diyormuş doğanın insana yenik düştüğü nerede görülmüş ki hep öyle kalmak içinse çok zor bir zeytine ağıt...
Son Yazılar:
1 Mayıs: Stilize edilmiş sınıf, ideolojik talepler ve toplumsal gerçeklik
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Kategori: Manşet
tek çizgi (şiir)
her şey tek çizgi ve siliktir vapurlar tek çizgi, ağaçlar, sular tek çizgi akla gelen ve gelmeyen ama her şey siliktir üstünden defalarca geçtiğim silmeye çalıştıkça belirgin bastıra bastıra usanmadan sürüklenip kabardıkça çizgiye esir farkında olmadan bulunduğum neresiyse otobüsler, virajlar, bulutlar tek çizgi niye yakıyorsam bu ateşi sürekli bu kadar uzaktan kim görecek kim okuyacak...
ADSIZ (ŞİİR)
1- Burun denemeyin sakın Ay göze ve kulağa çok çirkin bir şey olur kendisi Gerçekten öyle mi bir de anneme söylemeli Annemin güzel anlar şeyleri olur gözlerinin İçinde bir adam çukur kazılıyor duvar örülüyor Demek adam kuyulara ev yapan bir kuyucu adam Neden dilimi ısıran arının çok uslu öldüğünü bilmiyor Benden sıfatlar isteyen burun Güzel...
PROGNOZ (ŞİİR)
Gayyedonya yıldızı, Uranüs dükü Fevki Sözlerim çarpıtıldı, benim sevdam uhrevi Demedi mi cızlarken Ve siz Pırlanta Hanım, ve siz Tektaş Gözütok Bin emdi yatışmadı henüz o soylu yutak Sayar 24 ayar 14/ 45 ve kavi Müsavi hırslara germişler simzer yayı Bahtiyar iki ihtiyar tel köprüyle dünyevi Sen ziynetsiz Zübeyde, al çadırlı bedevi Ol çadırdan kırk...
Afife Jale’nin Kızları
Güzel haber işte buna denir! İstanbul’da, tiyatrocuların geleneksel Pazartesi tatili hariç, her gece perde açan tiyatro sayısı, öyle böyle derken, 55’dir. Bu sayıya kurumsal tiyatro olarak Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatrosu sahneleri dahildir. Onlar, toplam koltuk sayısı, diğer deyişle izleyici sayısında rekor kırıyorlar: 2 bin 800 koltuk hemen her gece doluyor. Hele Şehir Tiyatrosu’nda oyunlar...
SUSKUN MÜNEKKİTLERİZ
Ah o münekkit! Çok sık hatırlatıyor kendini. Çok sık hatırlıyorum bugünlerde. Müstehzi bakışlarını. Tasvipkâr olmayan… Hem nasıl olsun? Zordu, münevver bir münekkit olmak. İnşa, inşa, inşa… Hep çalış. Kendi üstünde, başkalarında… Çalışılabilir miydi sahi ona göre? Bunu hiç sormamıştım. Hem ortada değil miydi her şey? Tenkitçiler neden azalmıştı? İşine gelince iktidar odaklarından bahseden ülkemiz “sanatçısının”...
SALÂH BİRSEL: NESNELERİN İKTİDARINI SÖZEL İRONİYLE PARÇALIYOR
Bu makale, bir simgesel şair olan Salâh Birsel’in şiirlerinde sözlü, durumsal ve dramatik ironiyi ele alıyor. Analiz edilen metinler, 1950’li yıllardan gelmektedir. Birsel, şiirlerinde ironiyi ve yergiyi ustaca kullanırken kimi şiirlerinde espri, yergi ve ironi dozunu alabildiğine yükselterek dilde ve içerikte deneysellik ve mizahı yer yer anlamsızlığa ulaştırır. Böylece toplumcu-gerçekçi şiire yakın durmakla birlikte şiirde...
ÇAĞDAŞ SANATI ANLAMAK
20. yüzyılda teknolojinin gelişmesi ve sanatın değişime uğraması ile yeni teknikler, malzemeler ve yeni akımlar oluşmuştur. Dolayısıyla sanat farklı biçimlerle karşımıza çıkmaya başlamıştır. Teknolojinin gelişmesi ile sanatçılar kendilerini daha özgür ifade edebilmişlerdir. Ekspresyonizm, Kübizm, abstre expresyonizm, Op Art, Pop art gibi bu yüzyıla ait pek çok sanat akımları meydana gelmiştir. Bu akımlar, sanatçıların özgürleşmesi ile...
GANİ TÜRK İLE SÖYLEŞİ
“KENDİMİ SİL BAŞTAN YARATMAK İSTİYORUM.” biblohayat@hotmail.com Öncelikle yeni çıkan “Yazmak ve Bilinç Akışı” isimli son kitabınla yeni baskısı yapılan “Cennetin Havarileri” isimli ilk kitabın hayırlı olsun… İlk ve son kitaplarını birlikte çıkarmanın hikâyesi nedir? Bu nasıl bir duygu? Teşekkür ederim, var olasın. Evet, ilk eserim ve son eserim birlikte basıldı. Bu arada kitaplarım zamansizdergi.com’daki...
Suç Fiili Olarak Dikizleme
Sudaki yansımasından kendi imgesine çarpılan Narkisos’tan, Borges’in öyküsünde çoğaltma gücü nedeniyle korkulan aynalara, Camera obsuca’dan, Benjamin’in altını çizdiği modern yeniden üretme tekniklerine ve oradan herkesin gözetleyici-kaydedici olduğu günümüzün high-tech kültürüne; uygar insanın tarihi bir çeşit izleme-izlettirme uygarlığı ola gelmiştir. 50. yılında bir gözetleme-gözetleme klasiği olan Michael Powell’ın Pepping Tom filmi üzerinden, insan ruhunun karanlık...