KAPI ARALIĞINDAKİ KONUŞMA Sabahın saat beşinde çalıyorum kapısını adamın. Kapıdan sesleniyorum: Siliska Caddesi’ndeki hastanede bir asker, oğlunuz, ölüyor. Adam kapıyı yarım aralıyor kilidin zincirini çıkarmıyor. Adamın arkasında karısı titriyor. Diyorum: Oğlunuz annesini çağırıyor Adam: Annesi gelmeyecek, diyor. Adamın arkasında kadın titriyor. Diyorum: Doktor şarap vermemize izin verdi oğlunuza. Adam: Bekleyin lütfen, diyor....
Son Yazılar:
VAROLUŞ FELSEFESİNİN İLK ROMANI: YERALTINDAN NOTLAR
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Kategori: Manşet
1820’LERDEN 1850’LERE FRANSA’DA ROMANTİK ÇAĞ
DELACROIX, LAMARTINE, BERLIOZ VE DİĞERLERİ Romantizmin, 18. yüzyılın son çeyreğinde Rousseau’nun eserleri aracılığıyla Fransa’da ilk kez dile geldiğini ve büyük ölçüde Klasisizm ve Neo-Klasisizmin sanat anlayışındaki mühendisliğe ve katı kurallara tepki olarak ortaya çıkan bir sanat akımı olduğunu bir önceki yazıda ifade etmiştik. 19. yüzyılın ilk bölümünde Chateaubriand, Lamartine ve Victor Hugo’nun eserlerinde en müstesna...
Eleştirel Çizgi
Prof. Dr. Halis Dokgöz her çarşamba çizgileriyle bizlerle.
Çaydan önce rakı vardı
Memleketin müzikli rakılı kısa tarihi Murat Meriç, müzik coğrafyası üzerine memleketin önemli isimlerinden. Türkiye’deki popüler müzik üzerine yazıları yanında arşivciliği, proje üreticiliği ve DJ’liği ile çalışmalarda bulunuyor. Son olarak ‘Hayat Dudaklarda Mey’ isimli iki ciltlik kitabı ile rakı masalarını yani hayatı güzelleştiren şarkıları yazdı. Anason İşleri’nden basılan kitap alaturkadan pop müziğe Arel Siviş imzalı nefis...
JEAN-JACQUES ROUSSEAU’DAN VICTOR HUGO’YA FRANSA’DA ROMANTİZM
Fransız Romantizmi mutlak mânâda Klasisizme tepki olarak doğmuştur. İngiliz, Alman ya da İspanyol Romantizminin aksine, onda doğa ya da doğaüstü büyük bir yer tutmaz. Onda Yunan mitolojisi kutsanmaz. Onda yaşamın mistifikasyonu öncelikli mesele değildir. Fransız Romantizmi diğer birçok özelliğinden önce Aydınlanma felsefesinin siyasete tahvilinin getirdiği sonuçların sanattaki yansımasıdır. Zaten olgun meyveler vermesinin komşu ülkelerdeki Romantik...
Pandemi Günlerinde Sanat
Son günlerde neredeyse hepimizin gündemi aniden değişerek yerini Covid-19 virüsüne bıraktı. Salgın dünya çapında dalga dalga yayılmaya devam ederken, ülkemizdeki etkilerini de giderek daha derinden hissettirmekte. Kimilerimiz hastanelerde virüsle boğuşurken kimilerimiz ise kaybettiği yakın(lar)ının, işinin ya da sağlığının üzüntüsünü yaşadı/yaşıyor ya da yaşayacak. Hastalığı fiziken tecrübe etmeyenlerin virüs kapma korkusuyla yaşadıkları paranoya, zorlu karantina süreci...
SANATA DESTEK OL (ÇAĞRI)
Küresel veya yerel çapta yaşanan ekonomik zorluklarda sanayi başta olmak üzere ticaret, hizmet ve turizm sektörlerinin yaşadığı sorunlar gündeme gelir. Böyle zor dönemlerde sanat ve sanatçıların durumunun göz ardı edildiği görülmektedir. Covid 19 salgınının neden olduğu olumsuz ekonomik şartların, devlet tarafından sanat ve sanatçılar nezdinde dile getirilmemesi bunun en açık örneğini oluşturuyor. Toplumun bir parçası...
ÖĞRENCİSİ OLDUĞUM ‘İNSANCIL’A DAİR
“Bozuk bir saattir yüreğim, hep sende durur.”[1] ‘İnsancıl’ ile 90’lı yıllarda el kapılarının gri gökleri altında, Fransa sürgünlüğümde tanıştım. O günden beri Cengiz Gündoğdu’ya, ‘Hocam’ diye hitap ederim; çünkü ben bir ‘İnsancıl’ öğrencisiyim. “Neden” mi? Lev Tolstoy’un, “Bilinç, bir insanın başına gelebilecek en yüce, en erdemli beladır,” deyişindeki üzere; ‘İnsancıl’ bir bilinçtir, erdemdir de ondan…...
Altın Söz (Şiir)
Çok gördüm Acısı yüreğine Dalga dalga vurdukça; Suyun kanadığını, Sönerken içimizdeki yıldızların ağladığını! Çok gördüm Sevdiği için seve seve ölenleri, Sevdiklerini hunharca boğazlayanları! Çok gördüm Gerçek açlığın, açlıktan öte olduğunu! Bir karınca ordusuydular altın dağı peşinde, Birkaç mavi kan, altın bir sözün! Düşler, dağını bulup parçaladıkça Kasalar dolup, Karun kıskandıkça, Daha çok açlık...
Lenin: Muzaffer
Türkçeye çevirenin notu. Daha önce de Mihail Delyagin’in uzunca bir yazısını kendi yorumlarımı ekleyerek YDH için çevirmiştim.[1] Delyagin, SBKP’nin ünlü teorik yayın organı “Kommunist”in yerini alan “Svobodnaya Mısl” (Özgür Düşünce) dergisinin yayın yönetmeni. Herhangi bir siyasi partiye doğrudan angajmanı yok; bununla birlikte özellikle Stalin dönemine dair genel liberal izlekten köklü bir şekilde ayrılan, ve aslında...