Alt başlığı Çağdaş Mimarlığın Denetim ve İtaat Aracına Dönüşme Süreci olan Neoliberalizmin Mimarlığı1 adlı kitabında Douglas Spencer, çağdaş mimarlığın düşüncesi ve işleriyle sanatsal etkinlikten ziyade, mevcut birikim sürecine nasıl alet olduğunu ortaya koyuyor. Mimarlık, diğer sanatlarla karşılaştırıldığında daha fazla günlük hayatla çok daha doğrudan buluşabilmektedir. Spencer, Neoliberalizmin Mimarlığı’nda sanatın toplumsal alanla kesişimini çok boyutlu olarak...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Manşet
Mircea Eliade: DİNLER TARİHÇİSİNİN ÖTEKİ İLE SORUNLU KARŞILAŞMASI
Mircea Eliade insanın dindar bir varlık (homo religious) olduğunu, dindarlığın insanın ayırt edici nitelikleri arasında bulunduğunu vurgular. Bu çok yetkin dinler tarihçisi daha da ileri gider ve “insan olmak dindar” olmaktır” der.(1) İnsan “dinsel bir varlık“ olarak tanımlandığında dinler tarihçisinin çalışma alanı da belirlenmiş olur. O insanın özel varoluşsal durumunu inceler. Varoluş durumlarını sistemleştirir, birtakım...
DADA’NIN MİSTİK ANNESİ: EMMY HENNINGS
‘‘Dada başlangıcı, bir sanatın doğuşu değil, bir tiksinmenin başlangıcıdır.’’ Tristan Tzara Dada akımı ya da hareketi, Alman aktör ve oyun yazarı Hugo Ball (1886-1927) tarafından Zürih’te “Cabaret Voltaire” adlı bir müzikli kahvehanede kurulmuştur. Genel kabul gören görüşe göre Dadacı düşünce ve hareketlerini; Birinci Dünya Savaşı’nda cereyan eden dehşet verici olaylara, sonu gelmeyen anlamsız katliamlara ve...
ÇEK SİNEMASININ ASİ PAPATYALARI
Kapitalizmin alternatif yaşam biçimlerini küstahça reddedişi, küçük dozlarla damarlarımıza tüketim kültürü zerk ederek bizleri yarattığı ideal dünya modelini kutsar hale getirişi, üzerine yıldız tozu serperek ruhlarımıza inşa ettiği şaşalı yapılara bizi hapsedişi… Kabaran iştahıyla yutan, öğüten sonra öğüren… Tutarsızlığının, akıl yoksunu akılcılığının yaşamımızdaki derin izleri. Debelenişler, çırpınışlar ve kayboluşlar… İnsanın doğasından ayrı düştüğü, idealize ettiği...
LORD BYRON’IN ROMANTİZMİNDE LİBİDO ve DESTRUDO
Shakespeare’den sonra, Dickens’la beraber muhtemelen en çok okunan İngiliz yazarı olan Lord Byron skandallarla ve kahramanlıklarla anılan sıradışı bir hayat yaşadı. Eğer 19. yüzyılda, 20. yüzyıldaki James Dean tipi bir “Hızlı yaşa, genç öl” felsefesi varsa, o kesinlikle Lord Byron’dan ilham almıştı. Byron 19. yüzyılın ilk çeyreğinin gerçek anlamda “rock star”ıydı. İnsanları şaşkınlığa uğratan sansasyonel...
Tarihin En Kirli Müzayedesi (Naziler ve Sanat II)
Temmuz 1937 tarihindeki Yoz Sanat Sergisi’nin ardından Propaganda Bakanı Joseph Goebbels bakanlığa bağlı Plastik Sanatlar Odası başkanı Adolf Ziegler’e ikinci bir emir vererek modern sanata karşı öncekinden çok daha kapsamlı bir harekete geçti. Ziegler ve sanatçılar, yazarlar, bilim insanlarından oluşan komisyon bu sefer acele etmeden Almanya genelindeki 101 müzeyi dolaşarak yaklaşık on iki bin modern...
Daha Ne Kadar Sürecek Bu Korkunç Acı?
Oyunculuk geçmişiyle bilinen ve oyunculuğu sürdüren Onur Saylak’ın ilk yönetmenlik deneyimi Daha bir ilk film için ciddi riskler üstleniyor. Film Suriyeli göçmenlerin umuda kaçışlarını ele alıyor ve Hakan Günday’ın aynı adı taşıyan, 2013’te yayınlanan romanından uyarlanıyor. Romanı okumadım. Dolayısıyla filme dair yazdıklarım bir açıdan hep eksik kalacak. O yüzden filmi bir sinema eseri düzlemiyle yorumlamaya...
Ölümlü Dünya Ölümsüz ‘‘Saçma’’
Taksim’de yahut Kadıköy’de sık sık uğradığınız bir esnaf lokantası düşünün. Self servis değil de sipariş usulü hizmet veren köklü bir lokanta… Kasada kel, hafif göbekli bir adam; kasanın hemen yanındaki masada müessesenin sahibi olduğu her halinden belli, gözlüğünü burnuna düşürmüş bir adam oturuyor. Mutfakta sevimli bir kadın aşçı, oraya buraya koşturan çevik garson gençler… Şimdi...
Ursula K. Le Guin: Mülksüzler Üzerine (2014) | Türkçe Altyazılı (Eng Sub)
Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden, “Karanlığın Sol Eli”, “Yer Deniz Üçlemesi”, “Mülksüzler” ve birçok kült romanın yazarı olan Ursula K. Le Guin anısına, bu büyük ismin 2014 yılında Portland Community College adlı üniversitede yaptığı söyleşiden “Mülksüzler” romanını yazma sürecini anlatışına dair bir çeviri yaptım. Çeviri: Ümid Gurbanov Twitter: http://twitter.com/umidgurbanov Blog: http://birnevidipnot.blogspot.com Facebook: https://www.facebook.com/birnevidipnot Vimeo: https://vimeo.com/umidgurbanov
Cem Yılmaz V ‘‘Sinema’’dan Kaçışı
Ne anlatayım? Cem Yılmaz’ın yeni zaman makinesi maceralarını mı? Tamam, ona da geleceğim. Gelmezden evvel yakıcı gördüğüm bir sorunu işaret etmek istedim. Arif V 216 vizyona girdi. Filmden beklentiler yüksek değil. Cem Yılmaz eski filmlerine yakın bir telden çalıyor ve Gora, Arog hikâyelerinin devamını çekiyor. Yönetmen koltuğunda Kıvanç Baruönü oturuyor. Oyuncu kadrosu yine benzer… Cem...