O gün şu olmuştu, Jüpiter’in şanslı akşamı, Kucağımda oturan bakır saçlıma, “Melis’in doğum günü bugün” dedim, Öpüştük, fotoğraflarımızı çektik öpüşürken, Aşkın acemisi olduğumu itiraf etmiştim, “Ustasın sen, sevgilim” dedi, sarıldık. Çin’den yılın şairi ödülünü almış, Ödül heykelciğini almaya gitmiştik, 21 Şubat yağmurunda Üsküdarlara. Takside heykelciği fotoğrafladım hınzırca, Gecesi Cihangir’e geçtik doğum gününe, Mimozalar aldık yoldan...
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Yazar: $ s (Levent Karataş)
ikinci perde (şiir)
mevlana apartmanı 13 numara cumaları işkence nadası fetvası verdi, hocaefendi, ohh ramazanlarda otuz gün nefsinizi azdırmayın vaazı video konferansla ama mevlana apartmanı 5 numaradaki mücahitler: işkence yapmayı özledim, diyorlar, mümin! şu iftar bi bitsin, selamın aleyküm ev ampullerini yakan dini bütünlerin sözü bir edercesine haset kahkahalarını yankılarıyla işitiyorum apartmanımın 13 numarasından iftar lokması ağzında, güya...
enderemiroğlu’na On (X) Gurbet Tespiti
Kabul; kimse başkalarına iyilik yapmadı. İyiliği kötülükle yapanlar çoğunluktaydı. Çokluktaydı. “Yaşasın kötülük!” ve de “Paris’ten almıştım şekerim!” işkencesi yapıldı şu bizim doksanlar kuşağına. Şairler lükse gark olmuştu. Devrin cefasını çekmiş, sefasını sürüyorlardı… O günler bizler, retro masa örtülü kafelerde vakit doldurur, akşamları sidik kokusuyla sarmalanmış rock barlarda içer ve soğuk odalarda illegal sevişirdik. Gün günden...
“8. Tinos Uluslararası Edebiyat Festivali” Üzerine
Yunanistan’da şiirlerimin yayımlanması serüveni, Tozan Alkan’ın bana Bir Galata Cinayeti öyküsünü göndermesiyle başladı. Öykünün yazarı Chrisa Spiropulu, Messenger’dan “Mailimi aldınız mı?” diye bir mesaj gönderdi. Mailini almadığımı söyledim ve kendi mailime yönlendirdim. Ve Poetix’te ilk şiirlerimin İngilizce-Yunanca yayınlanması süreci böyle başladı. Ben Pelerin Dijital Fanzin’de Chrisa’nın öyküsünü yayımlamıştım fakat tanışmıyorduk. Tanıştık ve mail yazışmaları başladı,...
Emrullah Alp ile Ardışık Sanı’lıklar Üzerine
Kitabının lokomotif şiiri de olan, on iki bölümden oluşan Sanı şiirinde, her bölüm bir sanı soru dizesiyle bitiyor. Ardışık Sanı’lıklar… Ben de bu Sanı’lıklara sorular ekledim. I.”Seni ben göz yumuyor sandım…” Soru: Kiminle konuşuyorsun? Ben de on iki sanı sorusuna aynı çoklukla cevap veriyorum o halde O kadınla O adamla O devletle O tanrıyla O...
İsmail Cem Doğru: Edebiyat ortamına Bay Aksi geldi!
İsmail Cem Doğru, Bay Aksi adlı kitabıyla mizahın ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Öykülerini mizahi dokunuşlarla ören Doğru’nun ortaya çıkardığı resimde, Anadolu var. Zaten kitap da, Dersler ve Anadolu adlı öyküyle, Anadolu’da olup, Anadolu’yu haritalarda arayan bir gencin İstanbul’daki serüvenini anlatan Dersler ve Anadolu adlı öyküyle başlıyor… Doğru’nun öykülerine hakim olan mizahla...
Erkut Tokman: ‘İçimdeki ses, Lupoc’u çağırdı!’
Beşinci şiir kitabıyla şiire yeni bir alan açan Erkut Tokman, bütün dizelerini Lupoc üzerine kuruyor. Tokman’ın dizelerinin başat bir metaforu olarak Lupoc, kaybolan dili ve değerleri arıyor… Tokman çağırmış Lupoc’u; o da gelmiş… Tokman, şiirlerinin Lupoc’la olan serüvenini anlattı. Beşinci şiir kitabın, L-u-p-o-c orada mısın, diye başlıyor. Lupoc bütün uygarlıkların yarasını görmüş bir potansiyel varlık...
Okan Yılmaz’la Söyleşi
Okan Yılmaz Kadıköy’de doğdu. 2017’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Varlık, kitap-lık, yasakmeyve, Mühür, yeni e. gibi dergilerde yayımlandı. Şiirleri İngilizceye, Arapçaya, Almancaya, Rumenceye çevrildi. Uluslararası şiir festivallerinde performanslar sergiledi, yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli antolojilerde yer aldı. Stüdyo Angarya’da senaryo çalışmalarına devam ediyor. Yeni...
Ona Yaşadığımı Söyle (Şiir)
(Mektup I.) Boş sayfalar başlangıcın coşkusudur Beyaz renkte boş sayfalar değil Lordun parşömen kâğıdı önünde -henüz divitini hokkasına dokundurmadan- İskoç Lady’sinin yüzünü düşünerek- havada tuttuğu divitini hokkasına daldırdığı ve mürekkebi fularına sıçrattığı- coşkulu-delişmen-gençlik yelleriyle, sözlerine başladığı andaki tebessümü kadar; derin bir aşkla başlıyorum mektubuma… Boşver eğleniyoruz di mi? Amma yaralanıyorum ya u amma yaralanmışım...
ANISI OLMAYAN SOKAK: ÜMRAN ERSİN İLE SÖYLEŞİ
Anısı Olmayan Sokak birbirinden bağımsız öyküler toplamı bir kitap. Yanlış mı? (Anısı Olmayan Sokak) Kitabınızın adından da anlaşıldığı gibi modern dünyayla sıkıntılı temalar. Farklı öyküler var. İzlek, biçim, dil olarak. Günümüz dünyası artan sorunlar, kavram kargaşalıkları, sevgisizlik derken, sürekli bir aşınma, erime, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu durum salt doğa ve toplum- insan, insanın...
- 1
- 2