2023’te yayıncılık faaliyetleri, yarışmalar, festivaller, dinletiler, söyleşiler, paneller, sosyal medya yayınları, zaman zaman olumsuz içerikte örneklerle varlık gösterdiler. Kişisel çatışmalar, intihaller, kutuplaşmalar, sözlü/yazılı linç girişimleri, eleştiriye tahammülsüzlük, ölçütsüz gelgeç yargıların artışı, ekonominin seyrinden kaynaklı alım gücünün düşüşü gibi unsurlar, yazın tarihine kalacak eserin/yazarın önüne geçti. Bu durum, önceki yıllardan çok farklı değil aslında. Bu türden...
Son Yazılar:
Güneş Kutbuna Doğru: James Webb
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Paul Eluard: Aşktan “Özgürlük”e Taşırılan İzlekler
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
Kategori: Manşet
Yazı Hayatının 50. yılında Prof. Dr. Veysel Batmaz ile Söyleşi:
“ORHAN KEMAL ADORNO’YU OKUDU MU?” ekdergi.com’da özellikle Arif Dirlik ve İdeoloji üzerine yazdığı yazılarla tanıdığımız Veysel Batmaz, 40 yıldır medya, iletişim, politika, dil, sosyal psikoloji üzerine çalışıyor. 1975-79 arası ODTÜ’de öğrenci iken Ankara Sanat Tiyatrosu Okulu’nda verdiği “Lukacs ve Estetik” derslerinden bu yana çok çeşitli üniversitelerde dersler verdi; İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden emekli oldu. Şimdi...
Görsel İletişim ve Zihin: İdeolojiyi Anlamak ve Çözmek
“Görsel iletişim” beş duyunun kamusal ve mekânsal olan ikisi ile (işitmek ve görmek)[2] ideoloji ve gerçekliğin birbirleriyle olan üçlü karşıtlığı ve etkileşimi sürecinde yapılandırılır. [Görsel iletişim = (Görmek / İşitmek) + İdeoloji + Gerçeklik] Tarih boyunca merkezi ve kitlesel olarak üretilen görkemin (büyünün), gücün (korkunun) ve gizemin (arzunun) iletişimi olarak sürekli bir akış içindeki ideoloji[3]...
YİRMİ YILLIK YOLCULUK-BU BİR SÖYLEŞİ KİTABIDIR
Uzun zaman önceydi. Parkta buluşacaktık. Saçları dağınıktı. Belli ki uykusuzdu. Üstü başı dökülmüştü zira yaralanmış bir yaşamın çiğneyip attığı herkesin üstü başı dağılırdı. Bir derdi vardı hayatla. Bense okuduğum kitapların içimde neye dönüşebileceklerini düşünüyordum. Zor yıllardı. Biz gençken herkes yaşlıydı. Belki de hayatımızın en büyük eksikliği buydu. Çocukları görmüyorduk. Yaşlıydı herkes ve ciddiydi. Dans ederken,...
Yüzeydeki Umut ya da Yırtık Hava
Resimde modernliği önemli ölçüde doğaçlama duygusunun gelişmesi olarak da görmek mümkün mü? Uçu açıklık, belirsizlik, erime, formsuzluk, hız ve zamansallık. Doğaçlama öncelikle özgürlük duygusunu pekiştirir ve sınırsızlığa bir davet içerir. Çağdaş sanatın diğer önemli yönü ise, doğaçlamaya eşlik eden bir katılım yani “çoklu bakışı” talep etmesidir. Bu doğaçlama ve eskiz eğilimi olgunlaşmasaydı yirminci yüzyılın en...
Güncel Müdahaleler III- Gündemde Neler Var ve İKSV Strike Back!
Sokaktaki insanın bedene/bedenine bakışı ile; sanatçının, bohemin, bipolar ya da şizofrenin bakışı farklıdır. İlk grup normal bir kabullenmeyle işer, dışkılar, sevişir. İkinci grup ise bu eylemler birer sorunsaldır. Salvador Dali’nin büyük masturbatör olması, Antonin Artaud’nun dışkısallık arayışı, Kathy Acker’ın sado-mazoşizmi ya da Junky yazar W. S. Burroughs’un bedeni et olarak ele alışı gibi. Sürrealistler bedeni...
Jerry Saltz Yapay Zeka Süperstarı Refik Anadol’a Karşı
Saltz, MoMA’daki son enstalasyonuna itibar etmeyerek Anadol’u kızdırdı. Bir dijital sanat eserini ekran koruyucuyla karşılaştırmak saygısızlık olarak nitelendirilebilir mi? Ünlü yapay zeka sanatçısı Refik Anadol ile New York Magazine’in kıdemli sanat eleştirmeni Jerry Saltz arasında sosyal medya üzerinden süren tartışma Şükran Günü hafta sonunda X’te tam bir kavgaya dönüştü. Olay sanat eleştirmenlerinin rolüyle ilgili asırlık...
Veysel Batmaz’dan 13 Derste Otoriteryen Kişilik
“Orhan Kemal Adorno’yu okudu mu?” Savaşlarla, sınır ötesi operasyonlarla, göçmenlik, kimlik, sosyal statü sorunlarıyla boğuştuğumuz bir zamanda yaşıyoruz. Böyle zamanlarda tarihte pek çok kez olduğu gibi neo-Nazist, faşist eğilimler de dünya çapında görünür olmaya başlıyor. Peki, “insanın biyolojik bir örgütlenmesinin sonucunda zorunlu olarak ortaya çıkmış olan otoritenin türevinin belli bir durumda politik güç haline gelerek...
YAZILAMAYAN ŞİİR
farklıdır yazılmayan veya birçok hiç bitirilmeyen şiirden —siste kaybolan, rüzgârsız enlemlerde başıboş sürüklenen teknelerden, işe yaramaz haritalardan, yitirilen sulardan— Yazılamayan şiirde yoktur hiçbir tehlike, hiçbir ağır anlam yükü, hiçbir anlam. Ki bu, onun ihtişamıdır, bu şekilde imkânsızın simgesine dönüşür, başarısızlığın ya da kaybın değil. Böylece rüzgâr yükselir. Gün...
Cyberpunk Kurguya Giriş
Cyberpunk 1980’lerin başında edebiyat, müzik, sinema, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarında kendini göstermiş bilimkurgu sanatının bir alt türüdür. Gerek edebi çalışmaları gerekse de kuramvari yazılarıyla akımın önde gelen figürlerinden olan Bruce Syetling cyberpunk’ı bilimkurgunun sokağa inmiş hali olarak özetlemiştir. Cyberpunk ile bilimkurgu ve yaşama döndüyse, peki öncesinde neredeydi? Bilimkurgu; post-apokaliptik senaryolarda yıkım sonrası hayatta kalma...