Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
Müktesebatı Geniş Dakiğin Orman Yolları (Öykü)

Müktesebatı Geniş Dakiğin Orman Yolları (Öykü)

La la la la, la la la la la Sylvie Kreusch     Tandırlar, lifler, demirler, üç örgülü pamuk ketene tırmanan ilk örümceği gördüğümde, ağı onda eğreti duruyordu. Ellerinin üstü siyah siyah noktalarla bezenmiş -yılların üzerine kondurduğu nazar boncuğu derdi Boğaziçi’nde Sosyoloji okumuş torunu- nenenin sol kolundan aşağıya inerken, ağı onda eğreti duran örümcek, sehpanın...

Yazı
Varlık Yuları (Şiir)

Varlık Yuları (Şiir)

Yargının kıvrımları, Açılır, bir çift ceviz kabuğu Bölünmüş bir şey bu Boruların üflendiği saatte Yorgun bir hurdacının bas bas bağırdığı Bir sokağın köşe başına benziyor: Burada, sadece karın boşluklarından söz etmeyiz Sadece, yorulmuş atların                     Cinsel organlarından,                  ...

Yazı
peronlar (şiir)

peronlar (şiir)

akşamlarda gidip gelen solgun inat ağzımızda şarabın lekesi söyleşir kimse bilmez vakitsiz öldüğümüzü dostlar ki bizden önce varmış boşluğa altmış yetmiş seksen nolu peronlarda bir yas trenidir yaşamak geçer içimizden alıp götürür gönülden sevincin kamçısını şiddet gülüdür kalan ağrılarında dostlar görmez olur sayısız öteleri gündüzlerde devlet diliyle bastırılan korkular geceler ansızın kundaklar inancı dost sesi...

Yazı
İKİ ŞİİR

İKİ ŞİİR

Sır makamında çoğalma  Kendinden çıkıp yaşayamazsın, vardın sen bir karıncanın dünyayı tüm yüküyle sevmesi Sesin gitmek dolu Perdeyi örtsen gökyüzü değişecek oysa Ben öyle yaptım Uzun bir yenilgi mermere hazırlandım Muazzamdı üstünde içkin harflerin dağılışı Usareye Bir dudak kıpırtısı kadar yakın Çakılları saydım içimden Nehri sektiriyorum; Kavuşmaların devindirdiği nehri Avuçları gül kokulu çocukları andım Yüzlerinde,...

Yazı
YAŞAM KÖPRÜSÜ (ŞİİR)

YAŞAM KÖPRÜSÜ (ŞİİR)

Çok şeyi değiştirdi zaman Bilmiyorduk biz zamanın çocukları Bilmezdim Bilmezdik Ağaçtan düşünce Kabuklarını ellerimizle Sarardık yaralarımızın Yalnızlığın Kırık sandalyesini Çekip oturduk Olmayacak düşler Girdabında Süzüldü mazgallarından Alnımızın Bilmezdim Bilmezdik Yasını tuttuğunu Efsunlu şarkıların Sarhoşluğunu Cebimizde bir tutam Toprak Ellerini Hatırlatır Kıyamı başlatan o kelimeyi Masumluğu Denize anlatırdık Sırrımızı saklasın diye   Resim: Selma Gürbüz  ...

Yazı
NESNEDEN ÖZNEYE YOLCULUK

NESNEDEN ÖZNEYE YOLCULUK

Sanatın sosyolojik kimliği, 20. yüzyılın başından itibaren sanatçının iradesiyle daha belirgin şekilde yansıtılmaya başlanmıştır. İnsanlık tarihi boyunca ‘birey’ olma mücadelesi, sanatı direk olarak etkilemiştir. Günümüzde sanat, önceki dönemlerin ritüellerinin, mitolojilerinin, güçlerinin etkisinde yüzyıllardır devam eden edilgin karakterinden kurtulmuştur. Bireyin varlığı, sanatçının toplumsal bir kimlik ve bir özne olarak evrene bakışı çerçevesinde biçimlenmiştir. Günümüz sanatı, özne...

Yazı
DENİZ YEMEĞİ MASASI (ŞİİR)

DENİZ YEMEĞİ MASASI (ŞİİR)

Sabah Onu gün doğumunda, Kemerinin uçları İki yana sarkan gri ceketi Ve birbirine Kavuşmuş kollarıyla Denizi seyrederken buldum. Bütün geceyi yolda, Ayrı olduğumuzda Kendimizden çok Diğerinde kaldığımız birbirimizden Biraz uzaklaşıp Dinlenebilmek İhtiyacıyla Bana gelmek için geçirmişti. Erken günleriydi sonbaharın, Üzerinde uzun kollu Mavi bluzu vardı. Balık almaya sahile indiğimiz O akşamüstü bana, “Sen, Bizim hikâyemizi...

Yazı
Telepati (Şiir)

Telepati (Şiir)

O gün şu olmuştu, Jüpiter’in şanslı akşamı, Kucağımda oturan bakır saçlıma, “Melis’in doğum günü bugün” dedim, Öpüştük, fotoğraflarımızı çektik öpüşürken, Aşkın acemisi olduğumu itiraf etmiştim, “Ustasın sen, sevgilim” dedi, sarıldık. Çin’den yılın şairi ödülünü almış, Ödül heykelciğini almaya gitmiştik, 21 Şubat yağmurunda Üsküdarlara. Takside heykelciği fotoğrafladım hınzırca, Gecesi Cihangir’e geçtik doğum gününe, Mimozalar aldık yoldan...

Yazı
Gedik: Ömer İzgeç’in Dijital Resimlerinde Çifte Dram Mekanı Olarak Boşluk

Gedik: Ömer İzgeç’in Dijital Resimlerinde Çifte Dram Mekanı Olarak Boşluk

“Ey gece, ben onun ta kendisiyim. Beni yaratılışının tuzağına düşürdü işte. Şimdi, o beni olmaya zorluyor. Ben onun ebedî tutsağıyım. Beni sırf kendisi için yaratıyor. Beni, hiçlik olan beni, hiçliğe benzer kılıyor. Beni, alçakça, sevince teslim ediyor.”                                 Mauriece Blanchot, Karanlık Thomas Bu metin, sanatçının anlam düzleminden kazımadan, sanat eserinin inceleyici gayretine girmenin bütün...

Yazı
Parisa Nami Heykelleri: Bulunan Ağaçdaki Tin

Parisa Nami Heykelleri: Bulunan Ağaçdaki Tin

Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla FÜRUĞ FERRUHZAD   İranlı sanatçı Parisa Nami için ağaç, pürtük ve ahşap vazgeçilmez bir tutkudur. O ağaç parçalarını doğa ya da kentin en umulmadık köşesinde bulur. Bir karşılaşmadır bu tesadüfün zengin coğrafyasında.  Yaban’ın ansızın Uygarlığa dönüşü. Çoğu...