Badi Ekrem: Ben bu yaz neredeydim? Şaban: Nerden bilelim ya… Badi Ekrem: Size soruyorum ben bu yaz neredeydim? Şaban söyle ben neredeydim? Şaban: Valla Kayseri’de olabilirsiniz. Üzerinden çok sular aksa da bazı şeylerin modası hiç geçmez. İzlediğimiz Yeşilçam filmleri, okuduğumuz klasikler gibi bırakamadığımız birçok alışkanlık, günlük hayatımızda bizi biz yapan karakterimize dönüşüyor....
Son Yazılar:
György Lukács’ta Devrimci Öznelliğin Marksizmi
Korku komedisi “The Menu” gurmece züppeliği irdeliyor
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINIYLA AİLE
An Olarak Sahne, Hafıza Olarak Sinema: İki Aracın Ayrışan Estetiği
Masalların ve rüyaların yönetmeni: Leos Carax
Resim sanatının sokak çocuğu Rulez Duande Galeri’de
VEYSEL BATMAZ YOUTUBE KANALINDA ARİF DİRLİK’İ ANLATIYOR…
Kum Saatleri (Öykü)
ŞİİRDEN TABLOYA YANSIYAN “SİS”Lİ BİR BAKIŞ
İsla-Rokoko: Bir Çöküş Estetiği
Paul Tillich: Kategorilerin Ötesinde Bir Adam
Sineklerin Tanrısı: Güç Mücadelesinin ve Medeniyetin Kırılganlığının Alegorisi
Peki Amerika’daki Madun Konuşabilir mi? Kurtlarla Dans Filmi Üzerine Notlar
DÜNYA İŞÇİLERİNİN GENERALİ FRİEDRİCH ENGELS
Hepimiz o yırtıktan düşüverdik Yeraltı’na!
Abbas Kairostami: İslam Cumhuriyeti’nin Caudine Çatalları Altında Bir Kaleydoskop
Bir Parasız Yatılının Kuşatması
ARTANKARA 2024 ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI: BİR ELEŞTİRİ
Dil ve Kültürün Ayrılmazlığı: Speak No Evil
Kategori: Litera
MİTOS ÜZERİNE
“Simgenin miti simgenin kendisinden daha önemlidir.” A. De Saint Exuspery 1. Hegel “Mitos, kendini bağımsız olarak ortaya koyamayan düşüncenin güçsüzlüğünün bir anlatımıdır” der. Bu ifadede iki bölüm göze çarpıyor: • Kendini bağımsız olarak ortaya koyamama. • Bu anlamda düşüncenin güçsüzlüğü. Düşünce, maddi dünyanın temellendirdiği insan beyninde biçimlenen ve oluşan kurgusal bir yapı. Maddi dünyayı oluşturan...
Bir Damat Ferit
Birinin gülüşü hoşunuza giderse onun iyi biri olduğundan tereddüt etmeyiniz » der Dostoyevski. « Damat Ferit’in » zamane genç kızlarının kalbini feth eden ve onun iyi biri olduğunu ele veren bir gülüşü vardı. Makinistin kestiği film parçalarını yazlık sinemanın arka duvarının dibinden toplayan çocuklardık biz. Birçoğumuz taşra dışındaki dünyayı, sinemada gördü ve onun filmleriyle tanıdı....
Jorge Luis Borges: Arjantin edebiyat Panteonunun ölümsüz tanrısı
Borges Arjantin edebiyat panteonunun ölümsüz tanrılarından biriydi. Yaşadığı çağ, kelimenin tam anlamıyla, aile hafızası ile sınıf arasına, tarihi mitler ve kurgu arasına sıkışmış karakterleri biriktiren bir yüzyıldı. Bu karakterlerin kişiselleştirilmiş temsilleri Borges’in yapıtlarında başarıyla gerçekleşti. Yüzyılın entelektüel kuşağı, Hispanizm savunması etrafında safları sıklaştıra dursun, arka planda ideolojik ve kültürel cephelerin hizalandığı bir süreç yaşanıyordu. Borges,...
Çatı (Şiir)
1997 yılındaki evimin çatısı el ayak çekilince benim günlük uğrak yerimdir. Hırıltılar çıkaran ağaçların arasından esen ahenkli bir meltemin üstünde yolculuk eden tilkilerin çığlıklarını duyan, yalnızlığımın sıradan bir alışkanlığı. Bazen, yaşamla yüz yüze gelmenin cesareti bir oyuna benzer ve çatıda yaşamımın bu günlük parçası bezginliğe ve kaçış yoluna veriverir bir soluk arası. Arada sırada, bir...
SERVER TANİLLİ AYDINLIĞI
Lise 2 yıllarım idi sanırım. Edebiyat öğretmenim olan Nurten Hanım, Attilâ İlhan’ın romanlarına konu olan, 50’li yılların Fransasındaki alışılmışın dışında giyinen ama devrime inancını hiç yitirmemiş sosyalist kadınlara (mesela Magda) çok benziyordu. Okuldaki diğer öğretmenler bile onu dışlıyorlardı. Tek tabancaydı, annesi ile yaşıyordu. Derslerde diğer öğretmenlerden farklı olarak, müfredâtı on beş dakikada işleyerek kalan zamanda bizlere...
Temir Kutlu Bahçeleri (Öykü)
Kim demiş yaşlılar ölümü bekler, diye? Kayısı kokuları var oldukça hayat mezarlıklardan uzaklaşır ve yaz günlerinin bitimsizliğine yayılan telaş aslında son sırada hatırlanacak şeyin ölüm olduğunu söyler. Temmuz başlarında bir grup ihtiyar kışın da üstüne koyduğu onca ağrı ve acıyı tekrar bulmak için yaşlılıklarının adresine gömerek köyü terk ederlerdi. Yaz güzel bir mevsim. Her yaştaki...
Komet: Pus’u Kuran Resim Sergisi
Komet’in Dirimart’taki sergisini dolaşıyorum ikinci kez. Bazı sanatçılar ile ilişkiniz başkadır elbette. Onlar size ilk gençliğinizden hatta çocukluğunuzdan itibaren eşlik ederler. Yani geçmişin rayihalı buharlarıyla ve buğularıyla yüklüdürler edebice söylersek. Komet’in çoğu 2020-21 yapımı yapıtlarının olduğu son sergisinin ismi dikkat çekiyor önce: Resim Sergisi! Magritte’in ünlü resmini hatırlarsak “bu bir pipo değildir.”. Ne bir kavram...
DANTELLİ ŞÖVALYE (ŞİİR)
Vasat bir öpüşmeden çıkıp nanelere dolandım Tunç devrinde soyunmuş erkekleri giyindim Bir ademe, beni ademe, elmanın düşeni makbuldür Güneşin açığını ararken yaz, tebdil-i kıyafet indi ıslak kafiye Sonra ben, sonra kaptan da oldum o denize Sütünü içmeden uyumasın üç büyük şehir, rüyanı yorganına göre uzat Kalbin mecburi hizmet bölgesi kaç karattı? Yerli halk hayli yersiz...
Vincent van Gogh’un hâlâ kanayan kulağı
Vincent van Gogh’un adı, bende bir efsane ve renk seli çağrıştırıyor. “Lanetli ressam”, kulağını, sanatçı meslektaşı Gauguin ve kardeşi Theo ile tartıştıktan sonra, bir delilik nöbeti sırasında kesti. Arles kentindeki Sarı Ev’de Fransız meslektaşı Paul Gauguin ile birkaç ay boyunca yaşadı. Gauguin ile yaşadığı çelişkilerin üstüne, yarım kalmış projelerin olumsuz yükü binmiş, bu durum, zaman...